Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkan kısımlar şu formda:
-AK Parti olarak bir evvelki seçime nazaran kazandığımız ve kaybettiğimiz yerler oldu. Hepsinin değerlendirmesini yaptık.
-İnşallah dört yıl sonraki seçimlere kurulduğu günkü heyecanlıyla farklı bir AK Parti olarak çıkacağız. Kendimizi daima yenileyerek daha da güçlendireceğiz.
-İhtirasları, hırsları yahut kifayetsizlikleri yüzünden yollarını kaybedenleri bir kenara bırakacak olursak bir kuşak siyasette yetiştirdik.
-Sizlerden hiç vakit kaybetmeden şehirlerinize döner dönmez partimize gönül vermiş kardeşlerimize ulaşmanızı istiyorum. Bu kardeşlerimizin gönüllerini almanızı, kederleri ve ıstıraplarına tahlil aramanızı istiyorum. Daha da kıymetlisi aranızdaki bağı kopartmamanızı istiyorum.
-Göreve geldiğimizde meskeninde arabası dahi olmayan benim halkım benim vatandaşım bugün bırakın bir arabayı birçok yerlerde artık bir otomobil iki otomobil konutlarımızda var.
-Pençe 1 ve Pençe 2 harekatlarıyla birinci kez kalıcı tahliller bulma yolundayız. Erbil’deki konsolosluk görevlimize yapılan atak harekatımızın ne kadar isabetli olduğunun teyididir. Konsolosluk görevlimizi şehit eden teröristlerin tamamını da yakaladık. Eksik varsa ya da başarılı bir operasyonla başkalarını de inlerinde etkisiz hale getirdik.
-F-35 projesinden dışlanma tehditleri başta olmak üzere hiçbir yaptırımın ülkemizi güvenlik önceliklerini hayata geçirmekten alıkoyamayacağını bir kere daha belirtmek isterim. Türkiye’ye daha fazla haksızlık yapılmamalıdır.
-Amerika ile Suriye sonları boyunca güvenlik koridoru oluşturma görüşmeleri ne formda sonuçlanırsa sonuçlansın Fırat’ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız. Şu ana kadar bunu muvaffakiyetle yürüttük.
-F-35’le ilgili 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. 4 taneyi Amerika’da pilotlarımıza teslim ettiler. Ondan sonra ‘patriot’u niçin bizden almadınız da S-400’ü Rusya’dan aldınız dediler. Buradan Amerika’nın kongresine de sesleniyorum. ‘Patriot’u siz vermediniz. Biz paramızla alıyoruz, paramızla vermiyorsunuz. Kim verirse ona gideceğiz. Biz size aldık, alıyoruz dedik. Verecekseniz patriot alırız da dedik. Kusura bakmayın. F-35 vermiyor musunuz? Biz o bahiste da önlemlerimizi alır diğer yerlere döneriz. Zira biz eli bağlı duramayız.
MERKEZ’İN FAİZ İNDİRİM KARARI
-Uzun vakittir %24 oranındaki faizin ülkemiz için epeyce yüksek olduğunu savunurum. Yüzde 24’ün üzerine çıktığı vakitler da oldu. Bundan ne kadar rahatsız olduğumu daima söyledim. Lakin bunu malesef periyodun Merkez Bankası liderlerine ulaştıramadık. Daima oyalama taktikleriyle gittiler. Her lisana getirdiğimizde faiz oranlarındaki dramatik düşüşlerin ekonomiyi tepetaklak edeceğini öne sürüyordu. Dün MB faizlerde 425 baz puanlık düşüşe gitti. Ne oldu, battık mı, bittik mi? Hayır. Piyasalar bu durumu çok olağan karşıladı. Olması gereken buydu. Bu bile kâfi değil.
-Yıl sonuna kadar kademeli formda devamı gerekir. Faiz düştükçe enflasyon düşer çıktıkça çıkar. Bugün yüksek faizle hükümetimizi devamlı sigaya çeken Bay Kemal artık de faizlerin bu halde indirilmesinden rahatsız olmuş Merkez Bankası ile alakalı olarak prestiji sıfırdır diye açıklamada bulunuyor. Anlamak mümkün değil biz sana mı sorup da adım atacağız? Yeni idare sisteminden rahatsız. İlla parlamenter demokrasiye geçmek gerekiyormuş. Tek adam benmişim. Tek adamlığı sizden öğrendik fakat biz tek adam değiliz. Ve egemenlik kayıtsız kuralsız milletindir fakat CHP eliyle yönetilir’ diyen sizsiniz.
SANA MI SORUP DA ADIM ATACAĞIZ?
Bugün yüksek faizle hükümetimizi devamlı sigaya çeken Bay Kemal artık de faizlerin bu halde indirilmesinden rahatsız olmuş Merkez Bankası ile alakalı olarak prestiji sıfırdır diye açıklamada bulunuyor. Anlamak mümkün değil biz sana mı sorup da adım atacağız? Yeni idare sisteminden rahatsız. İlla parlamenter demokrasiye geçmek gerekiyormuş. Tek adam, tek adam diye nakarat yapıyor. Bu tek adam benmişim. Tek adamlığı biz sizden öğrendik lakin biz tek adam değiliz. Merkez Bankası’nın Para Siyaseti Heyeti’nin aldığı kararı hayati bir dönüm olarak görüyorum. Bununla birlikte enflasyonun da hızla düşmeye başladığını göreceğiz. Bay Kemal, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti bizim devrimizde asla buyruk alan bir hükümet olmamıştır. O sizin cibiliyetinizde var. Biz bugüne kadar kimseden buyruk almadık. Senin o güvendiğin teröristler seni kurtaramayacak.”
