Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun parti hazırlıkları sürerken, AKP içinde de bunların partiye tesirinin ne ölçüde olacağı kestirilmeye çalışılıyor. Bahisle ilgili çok sayıda mümkünlük dillendirilirken, bu iki siyasi hareketin başarılı olup olmayacağı konusunda önümüzdeki periyotta iktisat ve dış siyaset başta olmak üzere yaşanacak gelişmelerin seyrinin de tesirli olacağı konuşuluyor. AKP’nin de bu süreçte atacağı adımların çok kıymetli olacağını vurgulayan parti yöneticileri, her alanda yanılgı yapılmaması ve çok dikkatli olunması gereken bir periyoda girildiğine dikkat çekiyor.
Bu partilere daha çok eski milletvekili ve vilayet liderlerinin istek gösterebileceğini, mevcut milletvekillerinden bir geçişin olmayacağını, olsa bile hudutlu sayıda olacağı varsayımı yapan parti yöneticileri, partilerin kurulma yeriyle ilgili iki olasılığa dikkat çekiyor. “Ya yüzde 15-20’lik bir kitleyi harekete geçirecek bir potansiyelle yola çıkarlar ya da yalnızca Truva Atı olabilirler” değerlendirmesi yapılırken, bu olasılıklarla ilgili de şu kıymetlendirme yapılıyor: “Öncelikle bir parti kurabilecekler mi ona bakmak lazım. Şayet kuracaklarsa yüzde 15-20’lik bir kitleyi harekete geçirecek bir potansiyeli hedefleyerek çıkmaları lazım. Fakat o denli bir potansiyelleri olsa havadan onu alırsınız. O denli bir hava yok. Bunun dışında bir ihtimalle yola çıkacaklarsa Truva Atı olabilirler. O da yüzde 2’lik oy oranını hedefleyip ‘yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin’ hesabıyla iktidar değişikliği yapmaya çalışan bir siyaset üzerine olursa ekmek yiyemezler. Bu coğrafya bu türlü bir siyaset anlayışını kabul etmez.”
Babacan ve Davutoğlu takımlarının 31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçları ve iktisattaki olumsuz gelişmeleri yer yapmaya çalıştığı değerlendirmesi yapılırken, iktisattaki bilgilerin daha düzgüne gittiği ve yıl sonuna kadar da daha güzel olacağı, Türkiye’nin milletlerarası alanda da önünün açılmasını sağlayacak gelişmelerin yaşanabileceğine işaret ediliyor.
Erken seçim seçeneği
Bu gelişmelerin kurulsalar bile yeni partilere olan ilgiyi azaltacağı ve tesirli olmalarını engelleyeceği kestirimleri yapılırken, yeni siyasi oluşumlar için erken seçimin avantaj olarak görülebileceği, lakin erken seçim olmasını gerektirecek bir durumun da olmadığı değerlendirmesi yapılıyor. Parti kulislerinde, “Erken seçim için kuralların uygun olması lazım. İktisat çok berbata gidecek, iktidar çok bunalacak ki seçim mecburiliği ortaya çıksın. Fakat gelişmeler tam bilakis bir tablo ortaya çıkarıyor” görüşü lisana getiriliyor.
