İzmir’in Konak ilçesinde, yerine alışveriş merkezi yapılmak üzere yıkılan 120 yıllık iş merkezinin yerinde, Milattan Sonra 2’nci yüzyılda inşa edildiği anlaşılan Roma hamamı kalıntılarına rastlandı. Ortadan 3 yıl geçmesine karşın hiçbir ilerleme katedilemeyen, su içinde kalan ve yosun bağlayan tarihi kalıntıları TBMM Etraf Komitesi Üyesi ve Sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan TBMM gündemine taşımıştı. CHP’li Bakan’ın önergesine Bakanlık’tan cevap geldi.
Kültür ve Turizim Bakanı Mehmet Nuri Ersoy tarafından verilen karşılıkta, alandaki suyun tahliye çalışmalarının başladığı ama etrafta bulunan rögarların ağır su tahliyesinden ötürü tıkandığı, İZSU takımlarının yerinde inceleme yaptığı tabir edildi.
İZMİR’in Konak ilçesinde, yerine alışveriş merkezi yapılmak üzere yıkılan 120 yıllık iş merkezinin tabanında, Milattan Sonra 2’nci yüzyılda inşa edildiği anlaşılan Roma hamamı kalıntılarına rastlandı. Ortadan geçen 3 yıla karşın, su içinde kalan ve yosun bağlayan kalıntıların ne olacağı belirsizliğini korurken, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kalıntıların içinde kaldığı suyun tahliye edilmesi için çalışmalara başlandığı, fakat etrafta bulunan rögarların ağır su tahliyesinden ötürü tıkandığı belirtildi.
Konak ilçesi Ahmetağa Mahallesi’nde bulunan, mülkiyeti Vakıflar Müdürlüğü’ne ilişkin olan, 120 yıllık Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi için yap-işlet-devret modeli ile 2016 yılında ihaleye çıkıldı. İhaleyi kazanan firma tarafından 12 Haziran 2016 tarihinde, çalışmalara başlandı. Binayı yıkarak, yerine alışveriş merkezi kurmak isteyen firma yetkilileri, beklemediği durumla karşılaştı. İş makineleriyle yapılan hafriyat çalışmaları sırasında, binanın tabanında tarihi kalıntılara rastlandı. Bunun üzerine çalışmalar durduruldu. Arkeologlar tarafından yapılan incelemelerde, ortaya çıkan yapının Milattan Sonra 2’nci yüzyılda inşa edildiği anlaşılan Roma hamamı ile gymnasium (okul) kalıntısı olduğu belirlendi.
İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Müdafaa Bölge Heyeti tarafından evvelki aylarda yapılan toplantıda, tarihi kalıntıların birebir vakitte Smyrna Antik Kenti Limanı yerleşimi hakkında da yeni tarihi bilgiler verdiğini, bu nedenle kelam konusu yapının yerinde korunmasının kıymetli olduğu belirtildi. Şura tarafından yapılan toplantıda, yapının fizikî, kimyasal ve biyolojik bozulmalara açık olduğu sonucuna varılmasına karşın, 3 yıldır su ve yosun içerisinde bekleyen kalıntılar için somut bir adım atılmadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, suyun tahliye çalışmalarının başladığı, lakin etrafta bulunan rögarların ağır su tahliyesinden ötürü tıkandığı, İZSU gruplarının yerinde inceleme yaptığı belirtildi.
‘BİRİNCİ DERECEDE SİT ALANI İLAN EDİLMELİ’
Yüklenici firmanın, pompalar aracılığı ile parsel dışına aktarılacak suyun, nereye ve nasıl yapılması konusunda bilgi vermek üzere İZSU Genel Müdürlüğü’ne müracaatta bulunduğu, İZSU takımlarınca su örneklerinin alındığı ve tahlil sonuçlarına nazaran su tahliyesi için görüş bildirmesinin beklendiği kaydedildi.
Çevre davalarına bakan avukat Arif Ali Cangı, “Burası şayet mutlak korunması gereken bir alansa, Antik Roma periyoduna ilişkin İzmir Liman kalıntısıysa ve İzmir’in tarihini değiştirecek nitelikte değerli bir tarihi varlıksa, Müdafaa Konseyi’nin birinci derecede sit kararı vermesi gerekir. Birinci derecede sit demek, burada rastgele bir inşaat yapılamayacağı manasına geliyor.”
‘ARKEOPARK HALİNE GETİRİLMELİ’
Yüklenici firmanın Müdafaa Şurası’na sunacağı rapor ile bölgeye dair tahlil bulmaya çalıştığını kaydeden Cangı, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Hem burayı korumuş üzere yapıp, hem de inşaatı yapmak istiyorlar. Tarihi kalıntıların üzerini camla kapatarak, üstüne bina dikme niyetinde olabilirler. Bu müdafaa değil, diğer bir şey. Madem İZSU da muhatap oldu, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin artık burada rol alması gerekiyor. Kemeraltı’nın UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesi isteniyorsa, olaya müdahil olunmalı. Antik liman kıyısındaki çarşının somut göstergesi olan buradaki kalıntıların korunması gerekiyor. Buyrun size Roma devrinden kalan liman ve Kemeraltı Çarşısı. Bu tıpkı vakitte Kemeraltı’nın ticari sıkıntılarını da çözecek bir şey. İzmir’in turizmine önemli katkısı olabilecek bir alan. O nedenle İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin etkin rol alması gerekiyor. Kültür Bakanlığı’na görüşmeler yaparak gerekirse burayı devralıp, hafriyatlarının tamamlanması ve buranın arkeopark haline getirilmesi, korunması gerekiyor. Şayet bu yapılmazsa, görüldüğü kadarıyla inşaat şirketi bu inşaatı bir biçimde yapacak. Yosunlar içerisinde tarihi varlıklar çürümeye terk edilmiş durumda. Yetkilileri misyona çağırıyorum.”
