Akar, Büyükelçiler Konferansı’nın yapıldığı otele gelişinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin ABD heyeti ile Ulusal Savunma Bakanlığındaki görüşmelere ait sorusu üzerine Akar, şunları söyledi:
“5 Ağustos’ta askeri heyetler ortasındaki görüşmeler başladı, şu anda da devam ediyor. Bu saatlerde bitmesini bekliyoruz. Bu görüşmeler sırasında bütün görüş ve taleplerimizi arkadaşlarımız muhataplarına ilettiler.
Bu çerçevede bizim terör örgütleri DEAŞ ile YPG ile gayret ettiğimizi ve bu çabanın sürmekte olduğunu, ayrıyeten ABD ile birlikte inançlı bölgeyi tesis etmeyi dilek ettiğimizi, bu manada taleplerimizi sıraladığımızda, 30-40 kilometrelik derinlik olması gerektiği, bu bölge içindeki YPG’lilerin büsbütün buradan çıkarılması gerektiği, ayrıyeten YPG’nin elindeki ağır silahların toplanması ve bölge dışına çıkarılması, bunun dışında teröristler tarafından yapılmakta olan birçok tünel, tahkimat ve mevzilerin tahrip edilmesi ve bunları da Türk ve ABD askerlerinin birlikte yapması konusundaki taleplerimizi, isteklerimizi açık ve net bir halde masaya koyduk.
Burada biz ABD’li dostlarımızdan müttefiklik ruhuna, stratejik paydaşlık ruhuna uygun bir biçimde davranmalarını bekliyoruz. Başta silah, mühimmat olmak üzere YPG’lilere verdikleri takviyeleri sonlandırmalarını bekliyoruz.”
Akar, Türkiye’nin güneyinde bir terör koridoruna müsaade vermeyeceklerini vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Ülkemizin güneyinde rastgele bir biçimde bir terör koridoru oluşmasına asla müsaade vermeyeceğiz. Bu bahiste yapılması gereken neyse bunu mümkünse ABD ile birlikte, değilse kendi başımıza yapmaya kararlı olduğumuzu yeniden tabir ettik. Toplantılarda bütün güvenlik tasalarımızı lisana getirdik. Bu lisana getirdiğimiz tasalar konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk.
Konuya ait Bakanlık tarafından açıklama yapılacağını belirten Akar, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da birçok kere lisana getirildiği üzere biz bu hususta ABD’li müttefiklerimizle bir arada hareket etmeyi, davranmayı, çalışmayı dilek ediyoruz. Şayet bu mümkün olmazsa bu hususta ülkemizin, milletimizin ve bölgedeki dost ve kardeş halkın da güvenliğini, huzurunu sağlamak bakımından yapmamız gereken neyse bunları da yapacağımızı defaatle söylemiş bulunuyoruz.
Bu husustaki planlarımız, hazırlıklarımız, alandaki birliklerimizin konuşu, duruşu hepsi tamamlanmış vaziyette. Lakin biz dost ve müttefik ABD ile birlikte hareket etmeyi dilek ettiğimizi de söyledik, bu halde istek ediyoruz.”
