Aşırı hava olaylarına bağlı doğal felaketler, iklim değişikliğiyle birlikte artış gösteriyor. Son yıllarda kaydedilen fırtına sayısı kayda bedel bir oranda değişmediyse de fırtınaların daha şiddetli hale geldiği ve münasebetiyle daha maliyetli ve ölümcül olduğu belirtiliyor. Doğal felaketlerin hem ekoloji hem de insan hayatı üzerindeki yıkıcı tesiri başlı başına bir meseleyken bu felaketlerin bir de ekonomik yansımaları kelam konusu. Çünkü son on yılda, hava şartlarından kaynaklanan global ekonomik kayıplarda artış gözlemleniyor. Statista’nın hazırladığı grafikte de bunu açıkça görebiliyoruz. 21. yüzyılın birinci 10 yılında, bu kayıpların bir yılda 200 milyar doların üstüne çıktığı yalnızca bir yıl (2005) varken ikinci on yılda işler çığırından çıkmış durumda; yıl başına 200 milyar dolarlık ziyanlar artık “normal” karşılanıyor. Kayıtlardaki en yüksek zararın kaydedildiği yıl ise toplamda 400 milyar dolarzararla 2017 yılıydı. Bu ekonomik kayıplar sadece atmosferik tabiat olaylarında (örneğin siklonlar, kasırgalar ve sellerde) meydana gelen hasarları içeriyor. Bu toplamlar, dünyada birçok bölgeye ziyan veren ekin ve orman yangınlarından kaynaklanan ziyanları içermiyor.