Berlin Yönetim Mahkemesi, erkeklerin oluşturduğu Berlin Devlet ve Katedral Korusu’na alınmayan 9 yaşındaki kız çocuğunun, “cinsiyet ayrımcılığı” davasında kararını verdi.
Kız çocuğunu, 500 yıldır sadece erkeklerin alındığı devlet korosuna kabul etmeyen koro idaresini haklı bulan mahkeme, bu kararın hukuka terslik teşkil etmediğine hükmetti. Mahkeme münasebetinde “bir koronun akustik biçimi sanat özgürlüğünün bir parçasıdır” görüşünü ortaya koydu.
Berlin’deki Sanat Üniversitesi bünyesindeki koroda 250 erkek çocuğu ile 75 genç erkek eğitim alıyor. Mahkeme, kızların, ses rengi uyumlu olmadığı takdirde, salt erkeklerden oluşan bir koroya katılma talebinin geri çevrilebileceğine hükmederken, bu bağlamda Anayasa’nın sanat özgürlüğünü teminat altına alan 5’inci hususunun öncelik taşıdığına dikkat çekti.
“CİNSİYET AYRIMCILIĞI” İTİRAZI
Üç saat süren duruşmada 9 yaşındaki kızın hem annesi hem avukatı Susann Braecklein, red kararının cinsiyet ayrımcılığı olduğunu söylemiş, üniversitenin cinsiyet ayrımcılığı yapmaksızın müzik eğitimine fırsat tanıması gerektiğini savunmuştu. Kızın reddedilme nedeninin yetenek ya da yetkinliğe dayandırılmadığını savunan Braecklein, kendilerine iletilen yazıda, “Talebinizin karşılanması mümkün değil. Asla bir kız çocuğu erkek korosunda müzik söylemeyecektir” tabirlerine yer verildiğine dikkat çekmişti.
“SES RENGİ UYGUN DEĞİL”
Duruşmada kelam alan koro yöneticisi Kai-Uwe Jirka ise anatomik farklılıklar nedeniyle erkek korosunun özgün bir ses rengine sahip olduğunu, başvuran 9 yaşındaki kızın sesinin bununla uyumlu olmadığını söyledi.
Kabul etmeme kararında cinsiyetten öte kız ve erkek ses renklerindeki farklılıkların tesirliği olduğunu anlatan koro yöneticisi, “bize başvuran her çocuğu dinliyoruz. Şayet bir kız erkek korosunun ses rengini yakalarsa o vakit koroya alınır” diye konuştu.
Kaynak: DW Türkçe
