Çiftler ortasında cinsel isteksizliğin gereğince önemsenmediğini ve cinselliğin çiftler ortasında konuşulması tabu olarak algılanan bir husus olduğunu belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, “Gündelik ömrün koşuşturmaları, iş gerilimleri, aile içi ilgilerde olan gerginlikler, maddi problemler, çocuklarla ortaya çıkan ani krizler, günlük sıkıntılarla arbedeler derken çiftler cinsellikten giderek uzaklaşmaya başlıyor. Bu mevzunun konuşulması, üzerindeki toplumsal tabular da devreye girince cinsellik üzere değerli bir mevzu ve bu hususta yaşanan sıkıntılar hasıraltı edilmeye başlanıp görmezden geliniyor. Bir camdaki ufak bir çatlak nasıl ki yavaş yavaş giderek büyüyor ve en sonunda camı çatlatıyorsa, cinsel ömürde biriken problemler da evlilikte giderek büyüyen bir çatlağa dönüşüyor” diye konuştu.
CİNSEL İSTEKSİZLİĞİN SEBEBİ RUHSAL YAHUT TIBBİ RAHATSIZLIKLAR OLABİLİR
“Dünya Sıhhat Örgütü’ne nazaran cinsel sıhhat; bir kişinin cinsel hayatını bir zorlama olmadan, keyifli ve ziyan görmeden sürdürebilmesidir” diye konuşan Dr. Murat Altın, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Sağlıklı bir bağlantı, kişilik gelişimi ve çiftler ortasındaki sevginin paylaşımını olumlu tarafta zenginleştirmenin yanı sıra duygusal, düşünsel ve toplumsal bütünlüğünü sağlamaya katkı sağlar. İnsanlarda cinsellik istek, uyarılma, orgazm ve çözülme evrelerinden oluşur. Bu evreler değişik anatomik ve fizyolojik süreçleri içerir. ‘İstek evresi’ başka evrelerden bağımsız olup cinselliği başlatan ve şekillendiren en kıymetli evredir. Bu nedenden ötürü en sık karşılaşılan cinsellik problemlerinden biri cinsel isteksizliktir. Erkeklerden farklı olarak bayanlarda cinsellikle ilgili yaşanılan meselelerin kaynağında; ruhsal yahut tıbbi rahatsızlıklar olabileceği üzere kişinin hayatı içerisinde karşılaştığı cinsel yahut bireyler ortası problemler olabilir. Birçok hadisede ise bu problemlerin çoğunlukla birlikte bulunduğunu görmekteyiz.”
KOKU DA, MAKUS DAVRANIŞ DA BAYANI SOĞUTABİLİR
Dr. Altın, istenmeyen bir kişi ile evlilik, cinsel hücumlar, cinsellik ile ilgili çocukluk yahut gençlik çağında öğrenilen yanlış ve korkutucu bilgiler üzere olumsuz cinsel deneyimlerin bayanın cinselliğe karşı negatif bir tavrının oluşmasına yol açabileceğine dikkat çekti.
Dr. Altın, “Özellikle ülkemizde eşlerin ilgisizliği, aldatmaları yahut eşlerinin ebeveynleri (özellikle kayınvalideler) ile ilgili problemlerde eşinin bayana takviye olmamasından ötürü bayanlar eşlerine karşı öfke, hatta kin duymaya başlar. Bu durum bayanın eşine karşı olumsuz hisler beslemesine, sevgisinde azalmaya neden olurken cinsel istek de olumsuz istikamette etkilenir. Yeniden eşinin gerekli ferdî hijyeni göstermemesi, makûs beden ve ağız kokuları olması durumlarda bayanların –özellikle daha titiz kadınların- cinsel uyarılmalarını olumsuz tesirler. Bu durumu bazen eşi ile konuşamaz yahut eşinden bu bahiste gerekli takviyesi göremez. İlerleyen periyotlarda bayanda cinsel manada isteksizlik gelişmeye başlayabilir” diye konuştu.
HALSİZLİK VE GÜÇ KAYBINI CİDDİYE ALIN
Çiftleri halsizlik ve güç kaybını ciddiye almaları gerektiği konusunda uyaran Dr. Altın, şöyle konuştu:
“Sağlıklı ve memnun bir cinsel yaşantı için her iki cinste de fizikî sıhhat olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Son yıllarda hareketsiz ömür şekli özellikleri, yetersiz ve istikrarsız beslenme sonucunda bilhassa Fe (demir) eksikliği anemisi, B12 ve D vitamini başta olmak üzere öteki vitamin eksiklikleri sıklıkla görülmektedir. Örneğin istatistiklere nazaran tüm Dünya’da bayanların yüzde 35’inde Fe eksikliği anemisi görülmektedir. Bu durum bilhassa bayanlarda ağır halsizlik, isteksizlik ve güç kaybına neden olurken, cinsel hayat da bundan etkilenecektir. Yeniden tiroit işlev bozukluları, diyabet üzere endokrinolojik rahatsızlıklar cinsel isteği azaltabilir. Cinsel isteksizlik, tansiyon ilaçları, kimi antidepresanlar yahut doğum denetim ilaçlarının yan tesiri olarak da ortaya çıkabilir.”
UZMANA GİTMEKTEN ÇEKİNMEYİN
Ruhsal rahatsızlıklar içinde bayanlarda en sık görülenlerinden bir adedinin Hipoaktif Cinsel İstek Bozukluğu (HCİB) olduğunu söyleyen Psikiyatri Uzmanı Dr. Murat Altın, “Kadınlarda HCİB, cinsel fantezi/ cinsel istekte devamlı ya da yineleyici olarak ortaya çıkan ve kişi/ bireyler ortasında sorun oluşturan azlık ya da eksiklik olarak tanımlanır. Çalışmalarda sıklığı konusunda değişik datalar olmasına rağmen toplumda görülme sıklığı yüzde 9-12 civarındadır. Bayanlarda yüzde 20-40 üzere yüksek bir oranda görülen majör depresyon günlük klinikte en sık gördüğümüz cinsel isteksizlik nedenlerinden biridir. Majör depresyonun bulgularından biri cinsel isteksizlik olmasının yanı sıra tedavisinde kullanılan antidepresan ilaçlarının kimilerinin yan tesirleri, bu durumu daha külfetli bir hale sokabilir. Tekrar bayanlarda görülen vajinismus rahatsızlığında âlâ bir terapi ve tedavi süreci ile çözülmez ise ilerleyen periyotlarda cinsel isteksizliğe neden olabilir. Bayanlarda görülen cinsel isteksizlik muhakkak bir müddet sonra hem ruhsal hem de ailevi ve toplumsal fonksiyonellikte problemlere neden olabileceği için dikkat edilmesi ve değer verilmesi gereken bir durumdur. Bu problemleri yaşayan bayanların, en kısa vakitte bu hususta eğitim almış ruh sıhhati profesyonellerinden dayanak alması önemlidir” tabirlerini kullandı.
