“Cumartesi Anneleri”ne adadığı klibi, 16 Nisan 2017 Anayasa referandumu öncesi pek çok sanatkarın birlikte seslendirdiği “Hayır” isimli eser, Seyahat Parkı Direnişi’nde ömrünü yitirenlere adanan “Duvarlara Yazın Bizi” ve 24 Haziran 2018 seçimleri için sandığa davetin yapıldığı “Haydi Sandığa” isimli yapıtlarının bestekarı sanatçı Cemo Yılmaz birinci albümünü çıkardı. “Yönümüz Güneylere” isimli albüm, Evcimen Müzik etiketiyle raflarda yerini aldı. Albümde, Kutsal Evcimen, Hilmi Yarayıcı, Nilüfer Sarıtaş, Erdal Güney, Sinan Güngör sesiyle, İbrahim Karaca ise şiiri ile eşlik ediyor sanatkara.
Almanya’da yaşayan Cemo Yılmaz, aslen Tokatlı. Arif Sağ Müzik Okulu’nda eğitim alan Yılmaz, 1997 yılında göç ettiği Almanya’da düğün salonları, türkü konutları ve çeşitli konser etkinliklerinde sahneye çıktı.
Albümün tanıtımı geçen aylarda yapıldı. Birinci albümün heyecanını yaşayan ve bağlama ile iç içe büyüdüğünü anlatan Yılmaz ile albümü hakkında konuştuk.
‘Aydınlığa hasret olduğumuz bugünlerde…’
Albüme ismini veren yapıtı, oğlu Güney dünyaya gelmeden evvel bestelediğini söyleyen Yılmaz “Bu eser bilhassa ışığa ve aydınlığa hasret olduğumuz şu günlerde beşere umut veren, insanın geleceğe karamsar değil de müspet bakmasını sağlayan ve bizi ışığa, güneşe ve onun sıcaklığına yönlendiren ve de kucaklaşmaya ve barışa davet eden güya, tabir yerindeyse, sihirli bir türkü oldu. Umarım bu eser sihrini gösterir ve beşerler ortasındaki buzların erimesine birazcık katkı sağlar da, bu kamplaşma ve kutuplaşmaların yerini sevgi ve müsamaha alır” diyor. Albümde 15 yapıtın yer aldığını anlatan Yılmaz, çoklukla toplumsal hususlarda yapıtların yüklü olduğunu anlatıyor. Yılmaz, şöyle devam ediyor:
“Albümde toplumsal hususları işlediğim eserler biraz ön plana çıkıyor. En başta kaybedilen evlatlarını, 741 haftadır yılmadan ‘Nerde benim yavrucağım’ çığlığı ile arayan annelere yaptığım ‘Cumartesi Annelerine’ isimli eser ile Gazi Mahallesi’nde dur ihbarına uymadı denilerek, 38 kurşunla otomobilleri taranıp, katledilen 16-17 yaşlarında hayattan koparılan iki canımıza yaptığım ‘Vururlar Yol Ortasında’ yapıtı, Gezi’de yitirdiğimiz canlarımız için yaptığım ve daha evvel Kutsal Evcimen’in Hilmi Yarayıcı ile birlikte seslendirdiği ‘Duvarlara Yazın Bizi’ yapıtı ve Sivas’ta yakılarak yitirdiğimiz ozan ve aydınlarımıza yaptığım ‘Kanlı Sivas’ yapıtı öne çıkan eserler.”
‘Sanat, özgür niyet ile filizlenir’
Ülkemizde ve Avrupa’da sanata ve sanatkara bakışın “gece ile gündüz” kadar besbelli olduğunu söyleyen Yılmaz, özetle şunları söylüyor:
“Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi elbette sanatıyla da orantılıdır. CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgül ‘Devlet opera ve balesine 2019 yılı için ayrılan bütçenin sarayın bir aylık masrafına bile denk gelmediğini’ söylemişti. Bu işin bir kısmı! Öteki ve daha kıymetli kısmı ise özgürlüklerdir. Sanat, özgür fikrin olduğu yerde filizlenir ve büyür. Özgürlüğün olmadığı, baskının, sansürün olduğu bir yerde sanat ismine üretim olmaz! Ülkemizdeki sanatkarlar ne kadar özgür diye kendi kendimize bir soralım! Başka ve yeniden değerli bir kısmı da, sanat yapıtlarının ve sanatkarların haklarının da korunması gerekmektedir. Avrupa’da bu da sıkı bir biçimde korunuyor. Yandaş sanat yahut sanatçı olmaz. Sanatçı muhaliftir; eksik yahut yanlış yapılanların eleştirisini sanatıyla yapabilmelidir. Sırtını bir yerlere dayayıp, bir şeyler ürettiğini zanneden ve saray sofralarına kurulanlar ne yapsalar halkın sanatkarı olamayacaklar; bu baskılara maruz kaldığından bir şeyler üretemeseler bile sanat ismine, özgürlükler ve demokrasi ismine çaba eden yürekli sanatkarlar tarihe iz bırakacaklardır.”
