CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, Anadolu Ajansı (AA) ve TRT’nin idare şurası yapısının değişmesi için kanun teklifi verdi. Her iki kurumun idaresinin Meclis’teki tüm partilerden seçilen dokuz üyeden oluşmasını isteyen Kadıgil, “Böylece, halkın vergileriyle faaliyetlerini sürdüren AA ve TRT, halkın her bölümüne eşit aralıkta duracak, siyasi manipülasyonlara karşı istikrarı ve denetlenmesi sağlanabilecek” dedi. Kadıgil’e teklife hazırlık sürecini sorduk.
Bu teklifin hazırlanmasında AA’nın seçim gecesi topluma yaşattığı travma mı yatıyor?
Biraz o denli… Atatürk AA’yı 1920’li yıllarda kuruyor ki demokrasiyi kurabilsin. Demokrasinin dördüncü ayağı, halkın haber alma hakkını koruyacak bir kurum olarak kuruyor. Bu kurum çoğunluk paylarının Hazine’de olduğu bir anonim şirkete dönüşüyor. Bu idare heyeti da Hazine’den belirli bir siyasi partinin yani AKP’nin atamalarından oluşuyor. Tuhaf bir formda genel konseylerini yapamıyorlar. Mayısta yapmaları gerekirdi ertelendi. Bütçeleri ile ilgili rastgele bir bilgi alınamıyor, araştırma yaptığınızda. TRT de o denli. Soru önergesi veriyoruz, TRT’nin geliri nedir, masrafı nedir diye. Yanıt veren yok. Bu hislerle hazırladık kanun teklifini. Bu hususları tartışmaya açmak durumundayız. Adalet diyoruz, yargı diyoruz. Gözümüzün önünde ortalama demokrasilerde yasama, yürütme, yargıdan sonra demokrasinin dördüncü ayağı olan basını budadılar. Bizim vergimizle AKP propagandası yapan bir devlet ajansı ve bir devlet televizyonumuz var. Bu türlü bir dünya yok. Logodan Atatürk’ün ismini attılar. Kadir Mısırlıoğlu denilen meczupun akabinde ağıtlar yaktılar. Bu türlü bir kuruma dönüşmüş durumda AA. Bir partinin propaganda ajanşı şu anda AA. Anadolu’nun ajansı ya da Türkiye Cumhuriyeti’nin ajansı üzere hareket etmiyor. Herkesin vergisiyle ayakta duruyor ancak tek bir siyasi partiye hizmet ediyor.
Tekliften umudunuz var mı?
Bir modül bu yapının tartışılabileceğini ummak istiyorum. Bir yıldır vekilim lakin pratikte şunu gördüm. Soru soruyorsun yanıt veren yok, önerge veriyorsun maalesef reddetmeyi meziyet sanıyorlar neden bahsettiğini bile bilmeden, tövbe haşa muhalefetten kanun teklifi kabul edilemez halinde bir yaklaşım var. Ancak şu an bir yargı ıslahatı uğraşı var. Kelamda de olsa. Bu eforun da kaynağı bu demokraside yaşadığımız çöküş. İktidara ucu dokununca yargıyı güçlendirmek gerektiği ile yüzleşiyorlardır diye umut ediyorum. Basın da bunun dördüncü ayağı. Bunu konuşmak mecburiyetindeyiz.
Artık hiç izlemiyorsunuz değil mi TRT?
Yok gerçekten… İzlememe gerek yok ki, başkanlara ayrılan müddet gösteriyor TRT’nin ne yaptığını. AKP propagandası izlemek istersem izleyebileceğim çok fazla kanal var zati bunun için TRT’ye gereksinimim yok.
Evvelden izlerdiniz muhtemelen…
En önemli haberleri aldığımız yerdi, dış siyasete dair bilhassa derinlikli bilgiler verirdi. Çocuk aklımla tahminen de o denli olduğunu düşünürdüm lakin Bizimkiler’i ve çizgi sinema jenerasyonu net aklımda. Artık çizgi sinemalarda bile çocuklar üzerinden Atatürk’e laf sokacak yer arıyorlar hatırlarsan, makus çocuklara verilen talimatname. Çizgi sinema dahi izlenemeyecek duruma dönüştüler. Kamu bankalarından halkın kaynaklarından Turkuvaz medyaya yağdırıyorsun, bu propaganda araçları yetmiyor sana 90 tane televizyon, 170 tane gazete yetmiyor sana bir de devletin vergisiyle fonladığın kurumları da büsbütün partinin propaganda aracına çeviriyorsun. Olmaz artık bu türlü bir şey.
