Türkiye ile ABD’nin geçen hafta vardığı mutabakat uyarınca Suriye’de inançlı bölge kurulması hedefiyle Müşterek Harekât Merkezi kurulması için hazırlıklara başlandı ve evvelki gün 6 kişilik ABD heyeti Şanlıurfa’ya geldi. ABD ile mutabakat uyarınca sürecin başlamasına rağmen hükümetten ABD’ye yönelik güvensizlik belirten açıklamalar dikkat çekti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 11 Ağustos’ta “ABD’nin daha evvel Münbiç’te olduğu üzere Türkiye’yi oyalamasına müsaade vermeyeceklerini” söylerken Ulusal Savunma Bakanı Hulusi Akar da evvelki gün ABD ile yürüyen inançlı bölge çalışmalarında bir aksilik çıkması durumunda “Türkiye’nin B ve C planlarını devreye sokabileceğini” lisana getirdi.
Suriye’nin kuzeyinde inançlı bölge kurulması için ABD ile atılan adımları ve hükümetten gelen açıklamaları Cumhuriyet’e pahalandıran emekli büyükelçi Uluç Özülker, Suriye’nin kuzeyinde yaklaşık 40 bin kişilik bir YPG gücü olduğuna ve ABD’nin YPG’ye silah ve eğitim takviyesi verdiğine dikkat çekerek “Normal kaidelerde burada inançlı bölge oluşturacağız diyorsanız bu ögelerin en az 30 kilometre güneye çekilmesi lazım. Şu anda bu yapılmıyor. Buradaki 40 bine yakın YPG’liyi buradan öbür tarafa nasıl intikal ettireceksiniz, ne kadar vakit aralığında bu yapılacak, bunların hiçbiri aşikâr değil. Böylesine devasa bir sorunu karşımızda buluyoruz, buradan kısa bir müddette olumlu bir çıkış yakalayacağız diye ümide kapılıyoruz. Pratikte bunun nasıl yapılabileceğiyle ilgili kuşkularım var. Onun için bekleyip görmemiz gerekiyor” dedi.
Soru işaretleri
ABD’nin Suriye konusunda bugüne kadar Türkiye’ye verdiği kelamları tutmadığını anımsatan Özülker, “Bu güvensizlik hasebiyle müdahale seçeneği masada tutuluyor” diye konuştu. ABD’nin Türkiye’nin telaşlarını giderecek adımlar atıp atmayacağının süreç içinde muhakkak olacağını lisana getiren Özülker, “Ne tarafından yaklaşılırsa yaklaşılsın o kadar çok soru işareti var ki ABD’nin buradaki düzgün niyetini görebilmek için bekleyip görmek gerekiyor. Sabırsız olarak bu iş bitti denilecek bir durum göremiyorum. Gerçekten hükümetin açıklamaları da bu halin göstergesi. Bu kuşkuyu herkesin paylaştığını görüyoruz, ama sorun ABD ile topyekûn bozuşup bozuşmama problemi olduğu için sabrı ön planda tutan bir durum içinde olmak Türkiye’nin lehinedir” sözlerini kullandı.
Türkiye’nin Suriye’deki güvenlik korkularını gidermek için sırf ABD ile adım atmasının sonuç vermeyeceğini vurgulayan Özülker, “Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden kelam ediyoruz. Ancak ABD’nin işgal altında tuttuğu topraklar, Suriye’nin toprak bütünlüğüne ters değil mi? Suriye merkezi hükümeti ‘Burası Suriye toprağıdır’ diyerek bastırsa ABD zora düşmez mi? Hukuk açısından da ABD’nin kendisini savunması zorlaşır. Türkiye’de hükümet duygusal nedenleri bir kenara bırakarak Suriye hükümetiyle daha yakın bir münasebet kursa Irak’ta olduğu üzere Türkiye açısından daha başarılı sonuçlar verir. Orada işbirliği halinde memleketler arası hukuk temelinde hareket edilebilir. Türkiye, Irak’ta Kandil’e kadar girebiliyor, bunu merkezi hükümetin onayıyla yapıyor. Bunları Suriye için de göz önünde tutmak lazım” diye konuştu.
