Havaların soğumasıyla birlikte teneffüs yolu enfeksiyonlarında artış başladı.
Genellikle soğuk algınlığına misal semptomlarla kendini gösteren adenovirüs enfeksiyonuna ait ihtarlarda bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şükran Cihan Kaplan, “Adenovirüs gözlerde meydana gelen konjonktivite neden olabilir. Dünyada her yıl yaklaşık 20-30 milyon kişinin adenovirüs ile bağlantılı konjonktivit tanısı aldığı kestirim ediliyor. Halk ortasında kırmızı göz hastalığı olarak da bilinen, göz iltihaplanması biçiminde kendini gösteren konjonktivit, beğenilen önemli hasarlara sebep olabilir” dedi.
“BULAŞMA SURATI ÇOK YÜKSEK”
Son periyotlarda yaygınlaşan adenovirüs salgınına bağlı konjontivit hadiselerinin önemli oranda arttığına ve çocuklarda yayılma suratının daha fazla olduğuna vurgu yapan Kaplan, şu tabirleri kullandı:
“Adenovirüslerin neden olduğu göz enfeksiyonları epey bulaşıcıdır. Teneffüs yoluyla ve temas yoluyla bulaşır. Hijyene dikkat edilemeyen alanlar, toplu taşımalar, okullar, kreşler, hastane ve yaşlı bakımevleri üzere toplu olarak bulunulan ortamlarda bulaşma suratı yüksektir. Bilhassa de kreş ve anaokulu üzere küçük yaş kümelerinde yayılma suratı daha yüksektir. Çeşitli tabanlarda ve solüsyonların içerisinde lens solüsyonu vb. üzere, uzun müddet stabil kalabilirler. Fizikî ve kimyasal etkenlere dirençli olmaları nedeniyle uzun müddet enfekte etme özelliklerini korurlar ve yayılma riski taşırlar. Adenovirüsler, oda sıcaklığında haftalarca canlılıklarını koruyabilmektedirler.”
“HİJYEN TEDBİRLERİ ALINMALI”
Enfeksiyonun yayılmasının önlenmesindeki faktörlerine değinen Kaplan, kelamlarına şöyle devam etti:
“En değerli faktör hijyenik tedbirlerin alınması. Enfeksiyona sahip kişinin bulunduğu oda sıklıkla havalandırılmalı, eller sık sık yıkanmalı, enfekte yüzeyler dezenfekte edilmeli, bilhassa de yüzle temas eden havlular şahsi kullanılmalı, hatta mümkünse tek kullanımlık olmalı, bardak üzere mutfak gereçleri ortak kullanılmamalıdır.”
“EN YAYGIN BELİRTİSİ GÖZLERDE KIZARIKLIK”
Adenoviral konjonktivit belirtileri hastalığın çeşidine nazaran değişiklik gösterebileceğini söz eden Kaplan, şunları ekledi:
“Hastalar beğenilen şiddetli kızarıklık, kaşıntı, ağrı, sulanma, gözlerde çapaklanma, ışığa hassasiyet, kirpiklerde iltihaplanma ve göz kapağında şişlik üzere şikayetlerle başvurulabiliyor. Ancak en yaygın ve bilinen belirtisi göz akının kızarmasıdır. Ekseriyetle iltihaplanmaya bağlı görülen bu kızarıklık, göz damarlarının şişmesi ve sonrasında ödem oluşmasından kaynaklı yaşanır. Beğenilen kalıcı hasar yaşanmasını önlemek için tabip müdahalesi büyük değer taşır.”
