Çelik’in açıklamalarından satır başları şöyle:
İstanbul Büyükşehir Belediye Liderimizin konuşması vatandaşımızın iradesine hürmeti olmuştur. Sonuç prestijiyle yapılan son seçimlerde sonuç net olarak ortaya çıkmıştır. Ulusal irade berrak bir biçimde tecelli etmiştir. Sonucu hürmetle karşılıyoruz. Bu demokrat olmanın gereğidir. Seçim sonuçları bu MYK’dan başlayarak kapsamlı bir biçimde önümüzdeki günlerde değerlendirmeye devam edecektir. Cumhur İttifakı olarak 31 Mart seçimlerinde büyük bir muvaffakiyete imza attık. İstanbul’un ilçelerinde ve büyükşehir belediye meclisinde büyük muvaffakiyete imza attık. Seçimlerde sandık başına giden İstanbullu vatandaşlarımız, genç, yaşlı demokrasiye gönül vermiş insanlarımız, tatilden dönerek, hasta yatağından kalkarak oy atmaya giden vatandaşlarımıza şükranlarımızı arz ediyoruz.
“SEÇİM ÖNCESİ PROVAKATİF YAYINLAR YAPILDI”
“YSK SÜRECİ MUVAFFAKİYETLE YÖNETTİ”
YSK süreci muvaffakiyetle yönetmiştir. YSK temsilcilerine de teşekkürü borç biliyoruz. Yaz periyodu çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Büyükşehir belediye meclis üyelerimiz yüksek bir uğraşla çalışacaklardır. Natürel İstanbul’da yapılan her uygun işin gerisinde genel liderimizin, Cumhurbaşkanımızın takviyesi ve himayesi olacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Milletin iradesinin tayin ediciliği ile yolumuzu bulmamız en büyük gücümüz olan bir kaynak olmaya devam ediyor. Bu aziz millet demokrasiyi büyük bedellerle elde etmiştir. Her seferinde bunu güçlendirmektedir. Demokrasi bedel isteyen bir kazanım. Ulusal iradenin herkes tarafından hürmetle selamlanması Türkiye’nin en büyük gücüdür. Bunu titizlikle güçlendirmeye devam edeceğiz.
31 Mart’tan büyük bir muvaffakiyetle çıktık. Kimin kazandığından daha değerli olan Türkiye’de demokrasinin kazanmasıdır. Biz siyasi parti olarak Türkiye’de girdiğimiz her seçimi kendimiz kazanmak isteriz. Bu hususta büyük başarılara imza atmış bir partiyiz. Hepimizin davası Türkiye davasıdır. Türkiye’de demokrasinin kazanması bundan çok daha değerlidir. Dayanılmaz bir siyasi iştirakle bu seçimlerin gerçekleşmiş olması son derece takdire şayandır. Yurtdışında Cumhurbaşkanımıza karşı seçimlerin yenilenmesiyle ilgili kara propaganda başlatılmıştı. Türkiye düşmanları tekrar devreye girdiler. Maalesef birileri bunların kelamlarını çeviri etti. Kara propaganda odakları sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu halden karşılıklarını almışlardır.
Vatandaşlarımız kardeşçe sandık başına gitmişlerdir. 31 Mart seçim sonuçlarında Cumhur ittifakı olarak birebir olgunluğu gösterdik, yenilenen seçimlerde de birebir olgunluğu gösterdik. Siyasi kutuplaşma denince sıkıntı yanlış yere çekiliyor. Siyasi hayatta kutuplar olur. Aşikâr bir diyalektik süreç içerisinde tartışmaları yürütürler. Asıl diktatörlüklerde kutuplar, tartışmalar olmaz, her taraf dümdüz olur. Münasebetiyle buna karşı da millet iradesi, kutuplaşma tüccarlarına büyük yanıt vermişlerdir. Demokrasi ırmağı hukuk yatağında akar dedim. Sürecin işvereni hukuktur dedim. Demokrasi ırmağı hukuk yatağında aktı ve bereketli topraklarımızı sulamaya devam ediyor. 23 Haziran akşamı seçim sonuçlarının net bir halde ortaya çıkmasıyla süreç açık bir formda tamamlanmıştır.
“TSK MÜŞAHEDE NOKTALARINA YAPILAN SALDIRIN KARŞILIĞI VERİLECEKTİR”
Yeni Askerlik ıslahatının güzel olmasını diliyoruz. Yargı ıslahatı da çok kıymetlidir. Bu devri büyük kazanımlara imza atarak geçireceğiz. Bu mühlet içerisinde çeşitli dış siyaset gelişmeleri yaşanıyor. İdlib’deki gerginliği azaltma bölgesinin statüsünün korunmasına dönük olarak hasssayitin rejim tarafından istismar edildiğini görüyoruz. Açıkça ateşkes ihlalinde bulunarak orada sivil beşerler hayatını kaybetti. Bu hususlarla ilgili Rusya’ya daima açık tavrımızı iletiyoruz. TSK’nın müşahede noktalara yapılan akınlara karşı sert karşılık vereceğimizi iletmiş olduk. Herkesi rejimin ihlallerine karşı hassas olmaya davet ediyoruz. Buradan Türkiye’nin Suriye halkının tamamından yana olan hali motamot devam etmektedir.
“SAYIN KILIÇDAROĞLU’NUN CUMHURBAŞKANIMIZDAN ÖZÜR DİLEMESİ GEREKİR”
Kaşıkçı cinayetine ait BM Raporu, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu iradenin tescili manasına gelmektedir. Türkiye olarak BM’nin Kaşıkçı Raporu’nunu destekliyoruz. Daha evvel bununla ilgili Türkiye’yi suçlayanlar başta CHP Genel Lideri Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanımızdan özür dilemesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanımız açıkça tabir etti. Bu yargılamanın İstanbul’da yapılması, cinayetin üstünün örtülmemesi gerekir. Burada vahşice ve teamüden bir cinayet işlenmiştir. Egemenliğimiz altındaki topraklarda işlenmiştir.
YINANİSTAN AÇIKLAMASI
Yunanistana Başbakanı yanlış bir tavır içerisinde. Türkiye’nin haklı, Yunanistan haksız olduğu açıktır. Kıbrıslı Rumlarla tek taraflı olarak buradaki kaynaklara el koymak istemektedir. Yunanistan Başbakanı’nı uyarıyoruz, sayın Cumhurbaşkanımıza saygılı bir lisan kullanmalıdır. Avrupa Birliği, Kıbrıs’taki sorun çözülmeden Rum tarafını AB’ye alarak büyük bir yanılgı yapmıştır. AB bu kusurunu telafi edecek yerde, Rum tarafının istismar etme siyasetine sessiz kalmaktadır. Artık de Yunanistan Başbakanı AB üzerinden Türkiye’yi tehdit etmektedir. Yunanistan Başbakanı AB’nin sahibi üzere Türkiye-AB bağlantılarının bozulacağı bir sürecin başlayacağından bahsediyor. Bu işin bu türlü çözülmeyeceği açıktır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tip telaffuzlara prim vermeyeceği ve bunlara karşı güçlü bir yanıt vereceği açıktır. Türkiye komşuluğu ve dostluğu değerli olan lakin komşuluğu ve dostluğundan vazgeçilmesi halinde hiçbir biçimde hiçbir tehdide prim bırakmayacak bir ülkedir.
