Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş’ın başkanlığı periyodunda belediye bünyesindeki BELPLAS şirketinin idare konseyi üyeliğine getirilen YETERLİ Parti Genel Yönetim Heyeti Üyesi Faruk Köylüoğlu, sürpriz bir halde misyonundan istifa etmişti. Köylüoğlu’nun istifasının münasebeti olarak ise “danışman olarak vazifeye UYGUN Parti eski yöneticilerini getirmek istediği fakat Mansur Yavaş’ın bu duruma itiraz etmesi üzerine yaşanan tartışma” olduğu gösterilmişti.
Faruk Köylüoğlu Ankara kulislerinde şok tesiri yaratan istifası ile ilgili bugün yazılı bir açıklama yaptı. “Söz konusu isimleri yalnızca ÂLÂ Partili oldukları için değil alanlarında başarılı oldukları için vazifeye getirmeye çalıştım.” iletisi veren Köylüoğlu, “Yönetim anlayışından doğan farklılık, beni bu türlü bir karar almaya yöneltti. Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Mansur Yavaş, benim için hem bir Lider, hem de bir dosttur. Her iki vasfı da bakidir. Elimden gelen dayanağı vermeye çalışacağımı da kamuoyuna hürmetle bildiririm.” dedi.
KÖYLÜOĞLU İSTİFA TARTIŞMALARINA YÖNELİK AÇIKLAMA YAPTI
İşte Köylüoğlu’nun açıklaması;
“Ankara Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki BELPLAS şirketinin İdare Şurası Başkanlığı misyonundan istifa ettiğim doğrudur. İstifa münasebetim, YETERLİ Parti olarak birinci günden bu yana vurguladığımız ‘liyakat’ zorunluluğudur. Belediye Liderimiz Sayın Mansur Yavaş, hem bizler hem de Ankaralılar için bir değerdir. Bu değere sahip çıkmaya ve her çeşit dayanağı vermeye devam edeceğimizi peşinen tabir etmek isterim. Fakat bir şirketi ya da kuruluşu yönetmek, profesyonel bir bakış ister. Profesyonelliğin aradığı birinci kriter ise ‘liyakat’tir. Ben bir iş insanıyım. Kendi şirketimde uyguladığım ve sonuç aldığım profesyonelliği, devlet kurumunda vazife aldığım taktirde de uygulamak istemem pek doğaldır.
Yönetim Konseyi Lideri olarak gayem, yakın tanıdığım ve liyakatine inandığım isimleri misyona getirerek, BELPLAS şirketini geliştirmek ve Ankaralılara kazandırmaktı. Hasebiyle, BELPLAS’taki yenilenme çalışmalarında öncelikli tercihim, liyakatine kefil olduğum insanlardı. ÂLÂ Parti takımlarında, bu liyakata sahip birçok yol arkadaşımız var. Fakat tercihin birinci sebebi, partili sıfatları değil, profesyonellikleridir. Münasebetiyle bunun particilikle, partizanlıkla bir ilgisi yoktur.
Bu tercihin, yıllardır devlet idaresine hakim olan ve gayret ettiğimiz ‘partizanlık’ ile karıştırılması gerekir. ‘Sorumluluk’ alan tüm yöneticilerin, liyakatine inandıkları takımlarla çalışmak üzere bir hakkı var. Bu tıpkı vakitte da muvaffakiyetin anahtarıdır. ‘Başaramayacaksam’ o koltukta oturmanın manası olmadığına inanırım. Ankaralılara verilmiş kelamımız var ve bu kelamı yerine getirebilmek için de öncelikle gerçek isimlerle, hakikat prosedürlerle çalışma gerekliliğine inanırım. Yetkisiz sorumluluğun da, muvaffakiyetin en büyük düşmanı olduğu gerçeğini bilirim. Bu nedenle, BELPLAS’taki yine yapılanma çalışmalarında, idare anlayışından doğan farklılık, beni bu türlü bir karar almaya yöneltti. Büyükşehir Belediye Liderimiz Sayın Mansur Yavaş, benim için hem bir Lider, hem de bir dosttur. Her iki vasfı da bakidir. Elimden gelen takviyesi vermeye çalışacağımı da kamuoyuna hürmetle bildiririm.”
