Edinilen bilgiye nazaran, olay merkez Yüreğir ilçesi, Kışla Mahallesinde meydana geldi. Argümana nazaran, 11 yaşında uyuşturucuya başlayan ve geçtiğimiz günlerde eroin bağımlılığından kurtulmak için tedaviye başlayıp çip taktıran 35 yaşındaki Fazıl Sayılır dün balık avlamak için Seyhan Irmağı üzerindeki Gençlik Köprüsü’ne gitti.
Annesi Aysel Sayılır da sabah kalktığında oğlunu konutta göremeyince balık avladığı yere gitti. Köprüye gelip baktığında motosikleti, kıyafetleri, oltası ve eroin kullandığı materyalleri köprüde olmasına karşın oğlunu bulamadı. Bunun üzerine anne çabucak polise haber verdi. Olay yerine gelen polis Sayılır’ın uyuşturucu aldıktan sonra köprüden ırmağa düşmüş olabileceğini ya da intihar etmiş olabileceğini kestirim ederek Adana Emniyet Müdürlüğü Su Altı Gurup Amirliğindeki dalgıç polisleri bilgi verdi. Olay yerine gelen dalgıç polisler tekne ile Sayılır’ın düşmüş olabileceği yere gelerek burada dalıp genci aramaya başladı. Lakin Sayılır bir türlü bulunamadı.
Arama çalışmalarını izlerken gözyaşlarına boğuldu
Dalgıç polisler arama yaparken anne ırmağın kıyısında çalışmaları izleyip bir ağaca tutunarak ağıtlar yakarak gözyaşlarına boğuldu. Anne Sayılır, oğlunun 11 yaşındayken eroine alıştırıldığını çok bırakmak istediğini fakat bir türlü bırakamadığını en son çip taktırdığını lakin buna karşın dün gece balık avlarken yeniden kullandığını belirterek, “Uyuşturucu satanlar kurban olduğum Allah’ımdan dilerim evlatlarıyla bunu yaşamasınlar. Allah o denli bir kaygı versin ki her gün kanasınlar. Allahları, peygamberleri, kitapları varsa yapmasınlar. Kurtaramadım oğlumu. Ben 11 yaşından beri oğluma tut annem elimi seni kurtaracağım dedim yapamadım. Yapamadım Fazıl yapamadım. Senin düğününü yapacağım oğlum damatlık almıştım sana annem. Çık Fazılım çık” diye gözyaşlarına boğuldu
“Ölüsü çıkarsa şeker dağıtacağım”
Anne Aysel Sayılır oğlunun yaşarken öldüğünü gözyaşları içinde anlatarak, “Millete dua ederken diyorum Allah size iyi evlat versin. Zenginlik istemeyin. Keşke yanlışsız olsa öldüğü, şeker dağıtacağım, davul tutacağım. Benim oğlum yaşarken ölüydü. Şayet öldüyse artık yaşamaya başladı. Benim oğlum yaşamıyordu ki. Size ona yaşamak mı diyorsunuz. Bir odanın içinde yaşıyordu” dedi.
