Üzerine dökülen kimyasal unsurlar nedeniyle bacaklarından yanıklar oluştuğunu söyleyen Yunus Eryılmaz, şikayetiyle ilgili İsimli Tıp raporları da aldı. Fabrika sahiplerinin de ortalarında bulunduğu 5 kişi, “Görevi yaptırmamak için direnme” hatasından tutuklanmaları talebiyle sevk edildikleri mahkeme tarafından, “Suç vasfının değişme ihtimali” münasebet gösterilerek özgür bırakıldılar.
‘BURAYI İÇİNDEKİLERLE YAKARIM’ TEHDİDİ
Sultanbeyli Ahmet Yesevi Polis Merkezi Amirliği’nde tabir veren Avukat Yunus Eryılmaz, geçtiğimiz hafta alacakları için fabrikaya gittiklerinde gergin bir ortamın oluşması üzerine polis çağırdığını söyledi. Olay yerine bir takım polisin gelmesi ile icra süreçlerine geçildiği sırada fabrika sahibinin çalışanlara ‘bana mazot getirin, burayı içindekilerle yakarım’ diyerek tehdit ettiğini, çalışanların da ellerinde bidonlarla geldiğini söyleyen Eryılmaz, bu bireylerin bidonlardaki kimyasal hususun evvel etrafa döküldüğünü, akabinde da kendisine döktüğünü savundu.
‘YÜZÜMÜZE, GÖZÜMÜZE DÖKEREK BİZİ YAKACAKLARDI’
Avukat Eryılmaz sözünde, “Polis bu şahıslara müdahale ederken biz de icra memuru ile birlikte olay mahallinden can havliyle çıkmaya çalıştık. Muzaffer S. (Fabrika sahibi) ve İlker K., beni durdurarak ellerindeki sıvı maddeyi üzerime yanlışsız fırlattılar. Polisler şahıslara müdahale ederek olay yerinden kaçmamızı sağladı. Şahıslar bu sıvıları yüzümüze, gözümüze dökerek bizi yakacaklardı. Bu durumdan kaynaklı bedenimde gözle görülür halde yaralanmaların olduğunu gördüm” dedi.
POLİSTEN BİBER GAZLI MÜDAHALE
Bu olay üzerine polislerin çağırması üzerine çok sayıda polis grubunun olay yerine geldiğini söyleyen Eryılmaz, fabrika sahibinin uzlaşı daveti üzerine yine fabrikaya girdiklerini, yine taarruza uğradıklarını, çok sayıda fabrika çalışanının kendilerine demir çubuklar ve küreklerle kovaladığını, adliyenin aracına sığındıklarını, polisin biber gazı sıkarak olaya müdahale ettiğini söyledi. Avukat Yunus Eryılmaz saldırganlardan şikayetçi olduğunu söyledi.
İCRA MEMURU DA ŞİKAYETÇİ OLDU
İcra memuru Fulya U., da birebir polis merkezinde verdiği tabirde, icra süreçleri sırasında ortamın gerilmesi üzerine fabrika sahibi Muzaffer S.’nin çalışanlara dönerek ‘mazot getirin, burayı yakacağım’ dediğini, birtakım şahısların ellerinde bidonlarla geldiğini söyledi.
Bu bireylerin ellerindeki yanıcı maddeyi ofisin içerisinde yerlere dökmeye başladığını söyleyen Fulya U., “Polisler müdahale ederek benim ve avukatın yüzüne karşı dökmek istedikleri yanıcı maddeyi engellediler. Ben ve Avukat Yunus Eryılmaz telaşla ofisten çıkmaya çalışırken merdivenden kayarak düştüm. Bunun sebebi şahısların merdivenlere döktüğü yanıcı unsur idi. Ben o sırada avukatın üstünün ıslak olduğunu ve yanıcı unsur koktuğunu anladım” dedi.
Fabrika sahiplerinin uzlaşı daveti üzerine avukatın yine fabrikaya gittiğini söyleyen Fulya U., tarafların tekrar tartıştıklarını ve kürekle avukata saldırmaya çalıştıklarını söyledi. Fulya U., bu sırada polisin biber gazı ile müdahalede bulunduğunu belirtti.
MAHKEMEYE SEVK EDİLDİLER
Avukat Eryılmaz ve haciz memuru Fulya U.’nun şikayeti üzerine fabrika sahibi Muzaffer S. ile birlikte Fırat Ç, İlker K., Murat Ş. ve Uğur G. gözaltına alındılar. Emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen şüphelileri sorgulayan savcı, “Görevi yaptırmamak için direnme” hatasından tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk etti.
FABRİKA SAHİBİ O UNSURUN TİNER OLDUĞUNU TEZ ETTİ
Fabrika sahibi Muzaffer S., ekonomik olarak berbat günler geçirdiğini belirterek, dökülen kimyasal unsurun tiner olduğunu savundu. Muzaffer S., “Tineri gelen şahıslar üzerine serpmedim, kendi üzerime serptim. Onlara ‘dökün’ falan demedim. Kendimi yakıp kurtulayım” dedim.
Diğer şüpheliler de suçlamaları kabul etmediler.
TÜMÜ HÜR BIRAKILDI
Mahkeme, “şüphelilerin üzerine atılı kabahati işlediklerine dair kuvvetli kuşku oluşmuş ise de hata vasfının ve kanıt durumunun şüpheliler lehine değişme ihtimalini” münasebet göstererek tutukluluk talebinin reddine karar verdi. Şüphelilerin yurt dışına çıkışını yasaklayan mahkeme Muzafer S’nin, şikayetçiler Yunus Eryılmaz ve Fulya U’nun konutlarına 100 metreden fazla yaklaşmamasına karar verdi.
Adliye önünde olaya ait açıklama yapan Avukat Yunus Eryılmaz, olayın gerçekleştiği yere haciz süreci için gittiklerini belirtti.
İKİ KİŞİNİN BİDONDAKİ MADDEYİ ÜZERİNE SERPTİĞİNİ TEZ ETTİ
Eryılmaz, “Borçlu taraf daima ortamı germeye yönelik hakaretler edince 155’i arayarak polis çağırdım. Polis memurları geldi, polis eşliğinde süreçlere devam edilmesini talep ettik. Karşı taraf kendi çalışanlarına, ‘mazot getirin, burayı içindekilerle bir arada burayı da yakacağım, bunları da yakacağım’ dedi. 5-6 kişi elinde bidonlarla içeriye girdi. İçinde ne olduğunu bilmediğimiz şeyi bizim etrafımıza dökmeye başladılar. Dışarıya çıkmaya çalışırken iki kişi beni durdurup üzerindeki bidonları benim üzerime serpmeye başladı. Sonuç itibariyle yanıcı unsur. Vazifeli memur, dökülen sıvıdan kaynaklı kayarak düştü ve yaralandı” dedi.
DEMİR ÇUBUKLAR VE KÜREKLERLE ATAK İDDİASI
Takviye polislerin geldiğini, borçluların uzlaşı daveti üzerine fabrikaya geri gittiklerini söyleyen Eryılmaz, “İçeriye girmemizle bir arada ellerinde demir çubuklar, küreklerle şahsımı darp etmeye başladılar. Polisler biber gazıyla müdahale ederek durdurmak zorunda kaldı.
‘VÜCUDUMDA KİMYASAL YANIKLAR OLUŞTU’
Görevli polis komiserinin üstüne de kimyasal unsurun döküldüğünü söyleyen Avukat Eryılmaz, “Olaylar sebebiyle bedenimin çeşitli yerlerinde kimyasal yanıklar oluştu. Tahminen polis memuru o anda müdahale etmeseydi tahminen gerçek manada da canlı diri yakacaklardı. Bacaklarımda oluşan yanıklar, bu şahısların üzerime dökmüş olduğu kimyasal unsurdan kaynaklı yanıklardır” dedi.
Adli Tıp raporları alarak şahıslardan şikayetçi olduğunu söyleyen Avukat Eryılmaz, olaylar nedeniyle haciz süreçlerini tamamlamadan dönmek zorunda kaldıklarını söyledi.
İstanbul Anadolu Yakası Bölge Temsilcisi Avukat İbrahim Burak Eskici, İstanbul Barosu olarak meslektaşının yaşadığı olayın takipçisi olacaklarını söyledi. Avukat Eskici, “Avukatlara yönelik atakların sonlanması umuduyla çabamıza devam edeceğiz” dedi.
