Gazze’deki soykırıma takviye veren Batılı devletler, medya organları aracılığıyla kara propaganda yürütürken, katliamın uzunluğunu da gizlemeye çalışıyor. Filistin’e yönelik vahşete kör ve sağır olanlar, İsrail’e ise tüm imkanları seferber ediyor. Tam da bu türlü bir ortamda Filistin’in tanınmış aktörleri var gücüyle çalışıyor. Siyasi olarak farklı noktalarda olsalar da Filistinli kümelerin tamamı direniş ve çaba için tek yumruk oldu. Memleketler arası ajanslara konuşan ve TV programlarına çıkarak Batı’nın palavralarla dolu kirli algı idaresine karşı duranlardan biri de Filistin hükümetinin eski Enformasyon Bakanı, Filistin Ulusal Girişim Hareketi Genel Sekreteri Mustafa Barguti. Dünyanın gözü önünde savaş kabahati işlendiğini belirten Barguti, kimsenin hesap sormadığını söyledi.
İsrail’in birebir anda 3 savaş kabahati işlediğini vurgulayan Barguti, bunların toplu cezalandırma, insanları su, elektrik hatta oksijen üzere temel gereksinimlerden yoksun bırakma ve etnik paklık olduğunu anlattı. İsrail’in tüm cürümlerine karşı Filistinlilerin kararlılıkla uğraş ettiğini vurgulayan Barguti, “Bu beşerler topraklarını terk etmektense ölmeye hazır. Mısırlıların bu etnik paklığı reddeden sağlam pozisyonu nedeniyle tüm Gazze’yi etnik olarak Mısır’a gönderme planları suya düştü. Ancak artık öbür bir etnik paklık yapıyorlar, insanları kuzeyden ve ortadan güneye itiyorlar. Bu üç hata, cürüm iştirakinden daha fazlası olan ABD’nin tam dayanağıyla gerçekleşiyor. 2 bin asker ve uçak gemilerini gönderdiklerinde, pratikte savaşa girdiler. Asıl şok edici olan, ateşkesi reddeden ve İsrail saldırısını desteklemeye devam eden birçok Avrupa ülkesinin pozisyonu. İsrail hakkında insanlıktan çıkarıcı palavralar üretiyorlar” formunda konuştu.
İsrailli bakanların Filistinlilere 3 seçenek sunduğunu aktaran Barguti, “Birincisi göç etmek, ikincisi apartheid rejimine boyun eğmek, üçüncüsü ise katledilmek. Bu yüzden ABD’yi çok iki yüzlü buluyorum. Biden ve idaresi, Filistinlilerin İsrail’in 2014’ten beri engellediği barış görüşmelerinin başlatılması tarafındaki her talebi reddetti. Vaktin hazır olmadığını söyleyip durdular zira İsrail istemiyordu ve artık büsbütün İsrail’in tarafını tutuyorlar” tabirlerini kullandı.
En acil muhtaçlığın savaşı durdurmak olduğunu tabir eden Barguti, “Şu an İsrail, Gazze’yi büsbütün yok etmeye çalışıyor. Bu Filistin halkına karşı gerçek bir soykırım. Artık yeniden iki devlet tahlilini destekliyorlar fakat İsrail’i durdurmuyorlar. Yasadışı yerleşim kurmaya devam ederken İsrail’e müsaade veriyorlar. İki devlet fikri klişe haline gelirken, gayretimize de kızgınlar zira Filistinliler direniyor, boyun eğmiyor” dedi.
İsrail’in Batı Şeria’da zulmettiğini söz eden Barguti,“1948’de aslında bir defa etnik paklığa maruz kaldık ve bu müddet zarfında İsrail 52 katliam yaptı. Ayrıyeten 520 Filistinli topluluğu da yerle bir ettiler. Dünyanın tarihi unutmasını istiyorlar. Tarihimizi unutmamızı istiyorlar. Artık tekrar etnik olarak paklık istiyorlar. 7 Ekim’den bu yana işgalciler tarafından neredeyse 100 kişi olmak üzere 1100 kişi öldürüldü.
Kendi de doktor olan Barguti, sağlık gruplarının artık dayanacak güçlerinin kalmadığını tabir ederek, “Sağlık sistemi çöktü. Hastanelerde oksijen ve elektrik meşakkati nedeniyle her an ölebilecek çocuklar var. Hastalar ilaçsız, diyaliz ve kanser hastaları tedavisizlikten hayatını yitirebilir. Hastanelerde merdiven ve koridorlarda ve her şeyden mahrum biçimde ameliyat yapıyorlar. Yaralıları kurtarmak artık çok daha sıkıntı sözlerini kullandı.
