Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kayseri’de bulunan Bakan Özhaseki, kentte misyon yapan gazetecilerle bir ortaya geldi. Burada açıklamalarda bulunan Özhaseki, beklenen İstanbul zelzelesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. İstanbul’un dünyadaki en büyük sarsıntı riski olan 10 kentten biri olduğunu kaydeden Bakan Özhaseki, önlemlerin bir an evvel alınması gerektiğini vurgulayarak sarsıntı gelmeden hazırlık yapılması gerektiğinin altını çizdi. Özhaseki, “Bir kenti sarsıntıya hazırlarsanız bir ünite harcıyorsunuz, sarsıntı olmuş hasarları giderelim diye hazırlarsanız 7 misli harcama yapıyorsunuz. O vakit doğrusu; bir an evvel sarsıntı gelmeden hazırlık yapmanız. İstanbul’umuz da tüm bilim adamlarının kabulüne nazaran dünyadaki 10 en büyük zelzele riski kentlerden birisi olarak gözüküyor. Onun içindir ki bizim bir an evvel önlemimizi alıp takdiri Allah’a bırakmamız icap ediyor. Bunu bir an evvel yapmamız gerekiyor. Hepimizin bildiği Türkiye’de iki tane önemli fay kırığı var. Birisi Kuzey Doğu Anadolu Fay Sınırı diye geçiyor. Karadeniz’e tahminen 100 kilometre aşağıdan Van civarından başlayıp Marmara Denizi’ne yanlışsız uzanan bir fay sınırı. Burada orta ara güç birikmesi oluyor, aşikâr mühletlerle bunlar dışarıya vuruyor ve sarsıntı olarak hepimizin içini yakıyor. Oburu de Van’dan başlayıp Hatay’a, Akdeniz’e hakikat inen bir çizgi. Buralarda devamlı bir hareketlilik var. Bizim yerimizde durmadan bir an evvel önlemleri alıp kentsel dönüşüm diye tabir ettiğimiz süreci çok süratli bir biçimde devreye sokmamız icap ediyor” dedi.
“İstanbul’da 600 bin konutun çok süratli dönüştürülmesi gerekiyor”
2012 yılından bu yana İstanbul’da 800 bin civarında konut yenilendiğini aktaran Bakan Özhaseki, kentte bulunan 5.8 milyon bağımsız ünitenin 1 buçuk milyonunun çok riskli olduğunu bildirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki açıklamasını şu formda sürdürdü:
“2012 yılında Cumhurbaşkanımızın talimatıyla bir kanun çıkar, kentsel dönüşüm Türkiye’nin her yerinde başlar. Bilhassa bu hususa İstanbul’da tartı verilir. 2012 yılından bu güne kadar 800 bin civarında konutumuzu yeniledik İstanbul’da. Şu anda da 180 bin konutun üretimi devam ediyor. Fakat bunları çok kâfi görmüyoruz Sebebine gelince; İstanbul’da 5.8 milyon bağımsız ünite var. 1 buçuk milyon bağımsız ünite çok riskli gözüküyor. 600 bini birinci etapta yıkılacak konutlar olarak önümüzde duruyor. Doğrusu bu büyük bir sayı. 600 bin konutun çok süratli bir halde dönüşmesi gerekiyor. Sarsıntı gelip onları yıkmadan bizler inançlı hale getirebilirsek sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz diye düşünüyorum. İstanbul’daki sarsıntıyla ilgili 4 adımla bu işi yapmayı düşünüyoruz. Bir tarafta şu anda devam eden işler var. 188 yerde kentsel dönüşüm işi devam ediyor. Sıkı bir biçimde takip ediyoruz. Rezerv alanlar tespit ettik. Bu alanlarda inşallah 350 bin konut inşa edeceğiz. Onları da sarsıntıda birinci yıkılacak, hasar görecek konutların yerine hakikat takas süreciyle dönüştürmek istiyoruz. Üçüncüsü de yarısı bizden kampanyasıyla vatandaşın müracaatı oldu. Yüzde 100 muahede sağlayan 14 bin bina yapan. Yüzde 67 mutabakat sağlayan da 21 bin civarında bina var. Bunlar da 200 bine yakın bağımsız ünite ediyor. Yarısı Bizden kampanyasını da çok yakın bir müddet içerisinde inşallah başlatacağız. Vatandaş kendi meskenini yıkıp yapmaya başladığında inşallah yarısını biz vereceğiz. Bu da İstanbul’da önemli formda geri dönüşümü sağlamış olacak diye düşünüyorum. Bütün bunları hızlandırabilmek ismine da büyük bir çalışma yapıyoruz. İstanbul’daki bütün belediyeleri davet ettik. Onlar da geldi. Hangi partili olursa olsun komitede yer almalarını istedik. Sağ olsunlar onlar da ellerinde bilgi, doküman ne varsa hepsini getiriyorlar. Bakanlığımız bünyesinde başlayan bu çalışma zannedersem 10 gün içerisinde biter. Yasa taslağı haline getirmek istiyoruz. Şayet meclis açılmadan bunu bitirebilirsek İstanbul’u sarsıntıya hazırlayabilmek ismine önüne çıkacak bütün pürüzleri aşacak halde bir yasa taslağını hazırlamaya başlıyoruz. Bir an evvel belediyelerimizin de kendi bölgelerinde hazırlık yapmaları elzem üzere gözüküyor.”
