Getty Images
Stella McCartney uzun müddettir, çamaşır makinesi kullanımına karşı çıkıyor.
“Hayatın temel kurallarından biri, bir şeyi kesinlikle temizlemeniz gerekmiyorsa, temizlemeyin”
Moda dizayncısı Stella McCartney, bu kelamları The Observer gazetesinde geçen haftasonu yayımlanan röportajında söyledi ve bu ilkeyi Londra’da itibarlı terzilerin bulunduğu Savile Row’da çalışırken edindiğini söyledi. McCartney’e nazaran “kural kirin kurumasına müsaade vermek ve sonra fırçalamak.”
Ünlü tasarımcının bu kelamları, birçoğu haftada birkaç defa çamaşır yıkayan birçok okuyucunun dikkatini çekti.
Peki, McCartney’in kelamlarında haklılık hissesi var mı? Çamaşırlarınızı yıkamamak, nitekim daha uygun bir yaklaşım mı?
McCartney aslında bu kelamları birinci defa söylemedi. Uzun müddettir hem giyeceklerin ömrünü uzatmak hem de etraf üzerindeki olumsuz tesiri nedeniyle bu görüşü savunuyordu.
Plastik Sabun Vakfı’ndan Laura Diaz Sanchez, daha çok sentetik polyester ve akrilik üzere materyallerin kullanıldığı kıyafetlerde McCartney’e katılıyor.
Sanchez “Çamaşırlarımızı her yıkadığımızda ortalama dokuz milyon plastik mikrolif, tabiata karışıyor. Kıyafetlerin yapılış biçimi kadar, yıkama biçimimiz de bunu etkiliyor. Fakat, kıyafetlerimizi ne kadar çok yıkarsak, o kadar çok mikrolif tabiata salınıyor.” diyor.
Sanchez, çamaşır yıkadığımızda da makineleri düşük sıcaklıklarda tutmayı ve sıvı deterjan kullanılmasını tavsiye ediyor.
Laura Diaz Sanches “Toz deterjanlar daha çok sürtünme yaratıyor ve böylelikle daha çok mikrolif salınıyor. Fakat sıvı detarjan daha yumuşak, sürtünme azaldıkça mikrolif de azalıyor.” diye konuşuyor.
Sürtünmeyi azaltmak için, çamaşır makinelerinin çok yüklenmesinden de kaçınılmasını tasiye ediyor.
Kıyafetlere bakım sanatı
Mesele yalnızca mikrolifler de değil. Bir kıyafeti yıkamak ömrünü önemli oranda kısaltabilir.
Westminster Üniversitesi Moda Tasarımı Kısmı Lideri Prof. Andrew Growes, BBC’ye yaptığı açıklamada, kirleri çıkartanın makinedeki sürtünme olduğunu söylüyor, lakin sürtünme tıpkı vakitte kıyafetin renk ve formunu de bozuyor.
Groves “Dolabımda, birinci günkü üzere duran onlarca yıllık kıyafetler var, zira onlara nasıl bakacağımı biliyorum” diyor.
Getty Images
İç çamaşırları çamaşır makinesine koymak, haline ve kumaşına ziyan veriyor.
Bu durum bilhassa iççamaşırı için geçerli. McCartney Observer’daki söyleşisinde “Sütyenimi her gün değiştirmem” diyor. İç çamaşırı dizayncısı Naomi De Haan da birebir görüşte.
De Haan’ın kendi markasını satın alanlara tavsiyesi, sütyenleri beş giyside bir, ılık suda bebe şampuanı üzere bir deterjanla yıkamak.
De Haan “Makinede yıkamak, dantel ve ipek üzere hassas kumaşları tahrip edebilir. Tellerin çıkmasına, renklerin solmasına yol açabilir” diyor.
De Haan’a nazaran sütyenler kesinlikle makinede yıkanacaksa, çok yüksek sıcaklıklarda yıkanmamalı ve düz yüzeylerde kurutulmalı.
Ama en değerlisi, asla ve asla kurutma makinesini kullanmamak.
Kotlarınızı rahat bırakın
Çevreci hayır kuruluşu Wrap’in, “Love Your Clothes-Kıyafetlerinizi Sevin” kampanyasından Sarah Clayton da kotların yıkanmamasından yana. İki giysi ortasında havalandırılmasını tavsiye ediyor.
“Lekelenirlerse, tüm makus yıkamak yerine, suyla lekeleri çıkartmayı deneyin.”
Kotunuzu yıkamamak kulağa biraz nahoş gelse de, ünlü kot markası Levi’s’ın CEO’su Chip Berngh, tıpkı fikirde.
Getty Images
Levi’s’ın CEO’su Chip Bergh kotlarını yıkamıyorsa, siz de yıkamayabilirsiniz.
Bergh, Mayıs 2014’te giydiği makus hiç yıkamadığını gururla söyleyince, beşerler rahatsız olmuştu.
Beş yıl sonra CNN’e konuşan Bergh, kotun 10 yıllık olmasına karşın hâlâ hiç yıkamadıını söyledi.
Groves da Bergh’e katılıyor ve kottaki mikroplardan kurtulmak için, yıkamak yerine dondurucuya koymayı tavsiye ediyor.
Groves “Tanıdığım birçok kişi, kotlarını yıkamıyor. Garip görünebilir. Sonuçta günlük giydikleri bir kıyafet. Lakin renginin solmasını istemedikleri için yıkamıyorlar.” diyor.
Groves, bu tutumu yalnızca kotlarda değil, bütün kıyafetlerde görmek istediğini de kelamlarına ekliyor.
