Prof. Dr. Yüksel, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, ÇYDD’nin kurucusu Prof. Dr. Türkan Saylan’ın, kimsenin dokunmadığı cüzzam hastalarına hem dokunduğunu hem de diğerlerine dokunmayı öğrettiğini anımsattı. Yüksel, İstanbul Lepra Deri ve Zührevi Hastalıkları Hastanesi için, “Hastane statüsü kaldırıldı, işçi, komşu hastanesinin elemanı yapıldı” denildiğini anımsatarak, özetle şu tabirlere yer verdi: “Hastalarımızın en büyük teminatı olan ‘Lepra Hastanesi’ daima özel kısım hastanesi olarak çalışmaya devam etmeli. Geçen yıl da, hastalara ortopedik ayakkabı yapan atölye kapatılmıştı. Van’dan hastalar, beni arıyor, ‘Ben hastanedeki atölyenin yaptığı ayakkabı olmadan yürüyemem’ diye soruyor, ben de ne karşılık vereceğimi bilemiyorum. Yeniden geçen gün Kayseri’den bir bayan hastam aradı, ‘Diş doktoruna gittim Lepralı olduğumu öğrenince beni koltuktan kaldırdı’ dedi. Çok kızmıştı, Türkan Hoca’nın onu tedavi ettiğini, hastalığının bulaşıcı olmadığını, Lepra Hastanesi’nin diş doktorları benden hiç kaçmadılar” dediğini anlattı.
Bunlar yaşanıyor ise Lepra Hastanesi özel kısım hastanesi olarak kalmadıkça bu çeşit kaygılar artacaktır. Sayın Sıhhat Bakanı’na sesleniyorum. Lütfen kararı geri alın.”
Bakanlıktan savlara yanıt
Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca savlara ait yaptığı yazılı açıklamada, Lepra Hastanesi’nin kimliğinin korunmasına bakanlığın ehemmiyet verdiği konu olduğu, hastanenin kimliği korunarak, idari manada farklı bir hastane olarak varlığını sürdüreceğini kaydetti. Koca, “Lepra Hastanesi kimliği korunarak, idari manada başka bir hastane olarak varlığını sürdürecektir. Hastanenin muhtaçlıklarının süratli giderilebilmesi ve hastanede misyon yapan işçimizin ek ödeme alabilmesi için mali taraftan Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesiyle bulunan bağlantısı devam edecektir” tabirlerini kullandı.
