Eğitim-İş Sendikası’nın 6. Periyot 4. Liderler Konseyi Toplantısı, Ankara’da gerçekleştirildi. Türkiye ve dünyadaki yeni gelişmelere değinen Eğitim-İş Genel Lideri Kadem Özbay, yeni devirde Sendika olarak yapılacaklara ait değerlendirmelerde bulundu.
Özbay, mevzuya ait şu değerlendirmelerde bulundu:
‘MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ TARİHİN EN ACIMASIZ SALDIRISINA MARUZ KALIYOR’
“Eğitimden hukuka, demokrasiden sıhhate, iktisattan çalışma omurundaki kazanımlara kadar Cumhuriyet’in tüm taşıyıcı kolonları ağır biçimde tahrip edilmiştir ve Türkiye bu tahribatın gölgesinde tarihin en kritik seçimlerinden birine yaklaşmaktadır.
Ekonomi başta olmak üzere ülkede istisnasız her şeyin tepetaklak gittiği bu gündemde, ulusal eğitim sistemi ve eğitim işçileri tarihlerinin en acımasız hücumlarına maruz kalmaktadır.
EĞİTİMDEKİ TABLO
Ailesi varlıklı öğrenciler özel okullara, ailesi fakir öğrenciler ise çocuk personel olmak için meslek liselerine ya da gericilik laboratuvarı üzere işletilen imam hatiplere mecbur kalmaktadır. Dernek/vakıf maskesi takan tarikatlar kah protokol, kah ziyaret ismi altında okullarda cirit atmakta, eğitimi adeta bir art bahçeye dönüştürmektedir. Tüm bunlara taban hazırlayan Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın ise yalnızca ismi kalmıştır.
TÜRKİYE MAARİF VAKFI AYRINTISI
Okul yöneticilerinin birçoklarını yandaş sendikaların verdiği listeye nazaran atayan MEB, artık eğitimdeki iktidarını Saray bünyesindeki Eğitim Siyasetleri İzleme ve Belirleme Konseyi ile devlet bütçesiyle semirtilen ve tüm resmi kontrollerden muaf tutulan Türkiye Maarif Vakfı’yla paylaşmaktadır.
Eğitimdeki bu çok başlılık hali de bu alanda tarikatların kol gezmesi için uygun kaosu yaratmaktadır. Okul müdürlerinden, MEB bürokratlarına kadar eğitimde yönetici sıfatı taşıyan herkes adeta gericilik konusunda yarışa girmiş durumdadır. Gerici atakları ifşa etme, basına ve kamuoyuna duyurma, aksiyonlarla hal ve duruş sergileme, yargıya taşıma üzere tüm hareket alanlarını kullanan sendikamız, bu yılmaz hali ve dik duruşuyla ilerici kamuoyu nezdinde de çağdaşlığın bekçisi pozisyonundadır ve bu gayretini kararlılıkla sürdürecektir.
‘ÖĞRETMENLER HADSİZCE SÖMÜRÜLMEKTEDİR’
Her biri birer aydınlanma neferi olan eğitim işçileri de bu çağdaşlık düşmanı idare anlayışının gazabından hissesini almaktadır. Özelde çalışan öğretmenlerimiz kar hırsıyla gözü dönmüş işverenlerin hırslarına ve alan dışı angaryalara; kamuda çalışan öğretmenlerimiz liyakatsizce seçilmiş yöneticilerin mobbinglerine ve makus çalışma kurallarına terk edilmiştir. Öğretmenler özel okullarda AVM’lerde tanıtım yapmaya zorlanırken, devlet okullarında da keyfi soruşturmalara maruz kalabilmektedir. Öğretmenler takımlı, kontratlı, fiyatlı ismi altında hadsizce kategorize edilip sömürülmektedir.
(Eğitim-İş Sendikası Genel Lideri Kadem Özbay)
ÖMK mesleğimize yönelik yegane akın da değildir. YÖK eliyle yapılan düzenlemeyle pedagojik formasyon, ikametgah ilmühaberi üzere sıradan bir belgeymişçesine dağıtılacaktır. Bu atılım iktidar için hem öğretmenliği değersizleştirmenin hem de üniversitelerin vereceği mezun ile muhtaçlık duyulan istihdam oranı ortasında ilişki kuramadığı için işsiz bıraktığı milyonlarca beşere umut satma tekniğidir.
‘EĞİTİM-İŞ GÜÇLÜ ADIMLARLA İLERLEYECEKTİR’
Öte yandan sendikamızın son araştırmasına nazaran; yüzde 92’si kredi kartını borcunu ödemekte, yüzde 90’ı ailesinin besin masraflarını karşılamakta zorlanan eğitim işçilerine enflasyonun yüzde 180 hissedildiği bu boğucu kriz ortamında, yüzde 30’luk bir sefalet artırımı reva görülmüştür. Ne memnun ki eğitim işçisi, “Yetkili” ismi ile oturdukları masada renkleri sapsarı, utanmadan müjde diye paketlenen bu hakaret artırımını alkışlamaktan avuçları kıpkırmızı olan kelamda sendikalar ile bu hakarete gerçek manada reaksiyon gösteren Eğitim-İş ortasındaki devasa farkları görmüştür. Bu farkındalık, eğitim alanındaki emek uğraşını hareketlendirmiş, emek cephesini süratle dönüştürmeye başlamıştır. Bu dönüşümün öncüsü olan Eğitim-İş, tüm eğitim işçilerinin ortak uğraş çatısı olma yolunda daha da güçlü adımlarla ilerleyecektir.”
Ülkedeki siyasal ve yaşanan ekonomik gelişmeler ile birlikte sendikal süreç, örgütlenme çalışmaları ve eğitim-öğretim sistemine ait sıkıntıların tartışılacağı Liderler Şurası, üç gün sürecek.
