Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği İkinci Lideri Prof. Dr. Selahattin Özmen, son vakitlerde estetik uygulamalara harcanan ölçünün arttığını belirtti. “Türkiye’de estetik telaşlarla yapılan harcamalar arttı, kredi çekip ameliyat olmak isteyenler var. Türk insanı estetik için şu an asgarî kişi başı 2 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar bütçe ayırabiliyor” formunda konuşan Özmen, kimi hastaların ise katiyetle ameliyat edilmemesi gerektiğini, yalnızca bir psikiyatriste gereksinim duyduklarını belirtti. İşte Özmen’den kıymetli açıklamalar…
Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği (TPRECD) İkinci Lideri Prof. Dr. Selahattin Özmen, “Türkiye’de estetik dertlerle yapılan harcamalar arttı, kredi çekip ameliyat olmak isteyenler var. Türk insanı estetik için şu an en az kişi başı 2 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar bütçe ayırabiliyor.” dedi.
Hem Türkiye’nin sıhhat turizmine verdiği katkı hem de talebin git gide artması ile son yıllarda daha fazla konuşulmaya başlanan estetik uygulamalar, plastik cerrahi ve rekonstrüktif süreçler Türkiye’de yaygınlaşmaya devam ediyor.
Türkiye bu alanda dünyada kelam sahibi ülkeler ortasındaki yerini alırken, TPRECD İkinci Lideri Prof. Dr. Selahattin Özmen, yapılan süreçler ve Türkiye ile dünya pazarına ait bilgi verdi.
Dünyadaki sıhhat turizmine Türkiye’nin katkısının git gide arttığına işaret eden Özmen, son yıllarda daha fazla konuşulmaya başlanan estetik uygulamalar, plastik cerrahi ve rekonstrüktif süreçlerin de birebir ölçüde Türkiye’de yaygınlaşmaya devam ettiğini aktardı.
Özmen, doğuştan gelen olağandışı manzaraların, sonradan olan hastalıkların ya da bozuk imgelerin onarılmasının yanı sıra, insan ömrünün uzaması ve teknolojinin getirdiği estetik tasalar nedeniyle hem Türkiye’de hem de dünyada, şahısların cerrahi estetik ve cerrahi olmayan estetik süreçlere ilgisinin süratle arttığından bahsetti.
“BİZ BIÇAKLI PSİKİYATRİSTLERİZ”
Özmen, plastik cerrahide Türkiye’nin dünyanın sayılı bir kaç ülkesinden biri olduğunu, dünyada ne yapılıyorsa, en uygununun Türkiye’de de yapıldığını lisana getirdi.
Selahattin Özmen, estetik cerrahi tarafında, toplumsal medyanın hayata girmesiyle farkındalığın arttığını, şahısların kendi fotoğraflarını çekmesinin, bir grup anormalliklerin daha fazla görülmeye başlamasına neden olduğunu aktardı.
Özçekimler, toplumsal medya ve buna benzeri trendler nedeniyle yanılgıların algılanma oranının arttığını belirten Özmen, şunları anlattı:
“Buna bağlı olarak da, insanların talepleri arttı. Bu taleplerin bir gerçek olanları var bir de gerçek dışı olanları var. ‘Hasta bana burnum eğri.’ diye geliyor, bakıyorum evet eğri, bunu düzeltebiliriz lakin kimilerine bakıyorum hiç bir kasvet yok, o vakit psikiyatrik bir sorun var demektir, onları asla ameliyat etmiyoruz. Ancak bu hastaları da ameliyat edenler var bölümde. Bu hastalar suistimale çok açık. Gereksinimi yoksa bakıyorum, geri gönderiyorum, bu etiğe dikkat etmek lazım, zira kimi hastalar sahiden çok ısrarcı.
Meslektaşlarımızın çok büyük kısmı bunu yapmaz ancak bilerek yahut bilmeyerek süreç yapanlar oluyordur. Bu hastaların yeri bıçaksız psikiyatri, biz kendimize bıçaklı psikiyatri diyoruz. Yapılan ufak tefek değişikliklerle, şahıslarda yaşanan özgüven artışını bariz halde görebiliyoruz. Bu işi yapmak için psikoloji tarafına da hakim olmak gerek. Her ne kadar hakikat bulmasam da toplumsal medya uygulamaları, öz çekim üzere trendler, insanların estetiğe talebini önemli halde artırdı.”
“EN ÂLÂ BURUN AMELİYATI TÜRKİYE’DE YAPILIYOR”
Özmen, Türkiye’de en fazla burun estetiği yaptırıldığını belirterek, “Burun bir numara, açık orta birinci sırada yer alıyor. Dünyanın en düzgün burun yapan ülkesi biziz. Sonra sırayla göğüs büyütme, liposuction – yağ aldırma, göğüs küçültme, karın germe en fazla yapılan süreçler. Rekonstrüktif süreçlerde en fazla yaptığımız deri kanserlerine yönelik süreçler, erken yakalanırsa yüzde yüze yakını güzelleşiyor. Cerrahi olmayan estetik uygulamalarda ise birinci sırada botoks ve dolgu geliyor.” bilgilerini verdi.
Prof. Dr. Selahattin Özmen, Türkiye’deki estetiksel korkularla yapılan harcamaların arttığını aktararak, kredi çekip ameliyat olmak isteyenlerin olduğunu söyledi.
Bu üzere talepler karşısında kendilerinin süreci kabul etmediğini aktaran Özmen, “Başka yere gidip yaptırıyor olabilir tabi lakin ben bu türlü bir şeyin asla yanlışsız olmadığını düşünüyorum. Bu mevzuda bireyleri de uyarmak istiyorum, yalnızca estetik bir derde her şeyi bağlamak yanlışsız değil. Hakikaten muhtaçlığı varsa öteki bir durum fakat minimal durumlar için kredi çekmeyi düşünecek kadar korku duymaya gerek yok.” değerlendirmesinde bulundu.
Özmen, Türk beşerinin estetik için şu an asgarî kişi başı 2 bin TL’den 100 bin TL’ye kadar bütçe ayırdığını, dünyada estetik operasyonlarda yaşanan yüzde 4’lük artışın, Türkiye’de daha fazla olduğunu söyledi.
