SETA’nın neden ‘kamu faydasına vakıf’ kabul edildiğini soran Çakırözer, “Vergi muafiyeti talebinde bulunacak vakfın faaliyetlerinin devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı tesir yapacak seviyede olması gerekir.’ Gazeteci fişlemek, maksat göstermek kamu faydası mı? Gazetecileri andıçlamakta kamunun faydası nerede? Gazeteciler hakkında olası soruşturmalara, iddianamelere altyapı hazırlamak mıdır SETA’nın vazifesi de vergiden muaf tutuluyor?” reaksiyonunu gösterdi.
Çakırözer, Siyaset, İktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından hazırlanan “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlıklı raporuna reaksiyon gösterdi. Çakırözer “Raporun; başlığı dahil her bir sayfası, iktidarın toplumu basın üzerinden bölen kutuplaştıran resmi lisanının yansımasıdır. Seçimlerden evvel miting meydanlarından, TV söyleşilerinden toplumun kılcal damarlarına kadar uzanan bu zehirli lisanın artık de iktidara yakınlığı bilinen bir kuruluş tarafından kamuya açık bir yayın haline dönüştürülmesi çok tehlikelidir” dedi.
SAVCI TİTİZLİĞİ
Raporda; BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk üzere milletlerarası basın kuruluşlarının Türkçe servislerinin hem haberlerinin hem de bünyelerindeki muhabirlerin çalışmalarının “savcı titizliği” ile incelendiğini belirten Çakırözer, “Bir basın kuruluşunun haberlerinin eleştirmek herkesin hakkıdır. Lakin bunun ideolojik bir gözle tasnif edilmesi kimsenin vazifesi değildir. Bu hak yalnızca ve yalnızca haber alma hakkına hizmet edilen okuyucularındır, yani halkındır” diye konuştu.
BU LİSANI BİLİYORUZ
Çakırözer, “Raporda kullanılan lisan çok tanıdık. Bizler bu lisanı gazetecilere yönelik polis raporlarından, istihbarat evraklarından, soruşturma tutanaklarından, iddianamelerden biliyoruz. Bu lisan, iktidarın güzeline gitmeyenleri lisana getiren gazetecileri hatalı olarak göstermeyi misyon haline getirmiş siyasal yargının en sık başvurdu araçtır” dedi.
VERGİDEN MUAF
SETA’nın iktidar ile yakın bağlarının bilindiğini belirten Çakırözer, “Siyaset, İktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı Bakanlar Kurulu’nun Nisan 2013 tarih ve 4603 sayılı kararı ile vergiden muaf tutulmuştur. Bir vakfın vergiden muaf tutulmasının kuralları aşikardır. Maliye Bakanlığı’nın 3 Nisan 2007 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Genel Tebliği’nde açıkça belirtiliyor. Burada deniyor ki, ‘vergi muafiyeti talebinde bulunacak vakfın faaliyetlerinin devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı tesir yapacak seviyede olması gerekir.’ Yani Bakanlar Şurası, SETA Vakfı’nın faaliyetlerinin devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı tesir yapacak seviyede olduğuna karar vermiş” dedi.
ANDIÇLAMAK HANGİ KAMU MİSYONU YÜKÜNÜ AZALTIR?
Çakırözer, “Gazeteci fişlemek, gaye göstermek kamu faydası mı? Gazetecileri andıçlamakta kamu faydası nerede? Devletin hangi kamu hizmetini hafifletiyor bu vakıf da vergiden muaf tutuluyor? Gazeteciler hakkında açılması beklenen soruşturmalara, yazılması mümkün iddianamelere altyapı hazırlamak mıdır SETA’nın misyonu de vergiden muaf tutuluyor?” diye konuştu.
VERGİ MUAFİYETİ MECLİS GÜNDEMİNDE
Çakırözer, gazeteciler hakkında fişleme ve amaç gösterme raporu hazırlayan SETA’nın vergi muafiyetini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlaması istemiyle Meclis gündemine de taşıdı. Çakırözer, şu sorularına cevap istedi:
“Siyaset, İktisat ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın Bakanlar Şurası kararı ile vergiden muaf tutulmasının münasebetleri nelerdir? Vakıf, vergiden muaf tutulması için gereken kuralların hangisini karşılamıştır? SETA’nın hangi faaliyeti, devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı tesir yapacak seviyededir? Vakfa, kamu kurum ve kuruluşlarının ödeneklerinden yardım yapılmakta mıdır? Yapıldıysa hangi kurumun ödeneğinden yardım için kaç TL’lik bir bütçe ayrılmıştır? Bâtın hizmet masraflarından vakfa ne kadar ödenek ayrılmıştır?”
