Gezi Parkı hareketlerine ait Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı 16 sanıklı davanın ikinci duruşması bugün ve yarın (19 Temmuz) Silivri Cezaevi’nde görülecek. Birinci duruşmada tutuklu yargılanan Kavala ve Yiğit Aksakoğlu hakkında savcı tutukluluk hallerinin devamının istedi. Sanıkların “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” hatasından ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılandığı davada orta kararını açıklayan mahkeme heyeti Aksakoğlu’nun tahliyesine karar verirken Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Osman Kavala 625 gündür tutuklu bulunuyor.
Gezi Parkı aksiyonlarına ait olarak Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı 16 sanıklı davanın ikinci duruşması Silivri’de görülüyor. Duruşma salonunda 300’e yakın izleyici ve 70 kadar jandarma bulunuyor.
Gezi Parkı aksiyonlarına ait Osman Kavala’nın tutuklu yargılandığı 16 sanıklı davanın ikinci duruşması bugün ve yarın (19 Temmuz) Silivri Cezaevi’nde görülecek. Birinci duruşmada tutuklu yargılanan Kavala ve Yiğit Aksakoğlu hakkında savcı tutukluluk hallerinin devamının istedi. Sanıkların “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” hatasından ağırlaştırılmış müebbet talebiyle yargılandığı davada orta kararını açıklayan mahkeme heyeti Aksakoğlu’nun tahliyesine karar verirken Kavala’nın tutukluluğunun devamına karar verdi. Osman Kavala 625 gündür tutuklu bulunuyor.
Fikret Birinciyiz savunmasında şu sözleri kullanıyor:
“Bu olayların, TC Hükümetini ortadan kaldırmaya yahut vazifesini yapmaya mani olmayı hedefleyen, bugüne dek gibisi olmayan sui generis bir yapıyı haiz olduğu, ülkemizin toplumsal nicelik ve kurallarını bilerek bunu alana yansıtmakta uzman olmuştur’ deniyor. Yani bunlar, daha evvel karşılaşılmamış Seyahat olaylarını nasıl değerlendirdiklerini gösteriyor.
Sivil itaatsiz hareketlerle, devlet açısından olumsuz anlaşılan bir kapı araladığını söylüyor. Bu kapıları tutanlar savcılardır, şayet siz bu kapıları tutamıyorsanız yazamazsınız. Bizim anlamaya çalıştığımız, üstüne konuşmamız gereken bir lisan sıkıntısı var. Türkçe ne manaya geldiği anlaşılamadığı için bu türlü iddianameler karşımıza çıkıyor. Yıllar evvel periyodun Adalet Bakanı bir TV konuşmasında ‘iddianamelerin kalitesiz’ olduğundan bahsetmişti. 1960 ve 80 darbelerinde olduğu üzere TC devletini zora sokarak hükûmetin vazifesini engellemeye teşebbüs ettikleri, erken seçime zorlamak istedikleri, gerçekleşmezse Suriye ve Mısır’da olduğu üzere iç savaş ve darbe ortamına yer hazırlamak uğraşında olmak üzere” deniyor.”
“Bırakın maddeyi hukuku, akla ziyan bir metindir”
Mahkeme Lideri Mahmut Başbuğ, avukat savunmalarının bugün bitirilmeye çalışılacağını söyledi. Mücella Yapan, Tayfun Kahraman ve Can Atalay’ın müdafii Fikret Birinciyiz kelam aldı. Avukat Fikret Birinciyiz, ” 19 Şubat 2019 tarihli iddianamenin 23. sayfasından başlamak üzere 24. sayfada asıl argüman anlatılıyor. Deniyor ki “Kamuoyunda Seyahat Parkı aksiyonları olarak bilinen hareketleri aslında kalkışma aksiyonları olarak değerlendiriyorum. Çabucak akabinde sıraladığı telefon görüşmelerini ‘provokatif konuşma’, ‘etki ajanlığı’ olarak pahalandırıyor ve ‘ülkemiz için ne kadar vahim olduğu anlaşılmıştır’ deniyor. İddianame, Arap Baharı’ndan, aksiyonların 2011’de başladığından, bu vakitten beri aksiyonlar düzenlendiğinden bahsediyor ve “Hükümeti 27 Mayıs’ta olduğu üzere sokak hareketleriyle devirmek istemişlerdir.” diyor. İddianame, 27 Mayıs öncesi hükümetle mevcut hükûmet ortasında benzeşme olduğunu ileri sürüyor. Hareketlerin, bir kalkışma uğraşıyla planlandığı hükümete yönelik işlenen kabahatler konusunda yönlendirme yapıldığı, kalkışma hareketinin asıl sebebinin AKP hükümetinin iç ve dış siyasetlerle ülke içindeki alt yapı çalışmaları olduğunu ileri sürülüyor. İddianame Gezi’yi “Türkiye Cumhuriyeti devletine diz çöktürme operasyonu” olarak söz ediyor. Bu savcı – artık hangi savcılıksa- 2011 yılından beri bu hareketleri biliyor. Silahlı terör örgütlerine benzeyen, yasal ve yasa dışı yapıları bünyesinde eritip denetim altına alabilen bir kalkışma/düzenleme hatta örgütlenme olduğunu, algı ile yönlendirdiğini, dünyada başka Krallıkla yönetilen ülkelerde bu tip yapılanmaya benzerliğinden bahsediliyor Ve iddianame Seyahat Parkı’ndan “sui generis” olarak bahsediyor. Bunları iddianameye karşı bir tenkit getirebilmek için okuyorum” tabirini kullandı.
Duruşma salonunda 300’e yakın izleyici ve 70 kadar jandarma bulunduğu bildirildi. Mahkeme heyetinin salona geldi.
İlk duruşmada, savunmasını yapan bireyler iddianamedeki suçlamaların somut kanıtlara dayandırılmadığını ve gerçekleri yansıtmadığını vurguladı. Aksakoğlu’nun avukatı Turgut Kazan iddianame hakkında, “TCK 312. unsur (hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs) bakımından bırakın maddeyi hukuku, akla ziyan bir metindir.” sözünü kullandı.
Gezi Parkı hareketlerine ait soruşturmaları başlatan devrin yetkili savcısı Muammer Akkaş 17-25 Aralık süreci sonrası FETÖ soruşturmaları ile vazifeden alındıktan sonra artık firari durumda. İkinci iddianamede yer alan kanıtların de neredeyse tamamı Akkaş’ın toplattırdıklarından oluşuyor.
