Türk-İş’e bağlı Belediye-İş, başta A-Haber olmak üzere iktidara yakın medyada çıkan, “Belediye-İş, İBB çalışanlarını sendika değiştirmeye zorluyor” haberlerine reaksiyon gösterdi.
Evrensel’in haberine nazaran, İstanbul Fatih’te bulunan Belediye-İş İstanbul Şubeleri binası önünde İBB işçilerinin iştirakiyle yapılan açıklamada, “Bazı basın yayın organlarında algı yaratma gayeli, birtakım haberlerin yayınlanması, özgür iradesiyle sendika seçme hakkını kullanan biz belediye işçilerinin açıklama yapmasını mecburî hale getirmiştir” denildi.
İşçiler ismine konuşan İBB Yol Bakım Tamir Müdürlüğü personeli Temel Öner,“Hak-İş/Hizmet-İş’in bir grup zorbaları, anayasal ve yasal haklarını kullanarak sendika değiştirmek için Anadolu Yakası Yol Bakım 7. Bölge’de toplantı yapan ve görüş alışverişinde bulunan personellerin toplantısına baskın yapıp, bıçak çekip tehditler savurup, akabinde da kayda aldıkları manzaraları güya kendileri taarruza uğramış üzere malum kanallarda yayınlatıyorlar” dedi.
“Amaçları İstanbul Büyükşehir Belediyesinde, ‘Belediye-İş zorla, dövüşle, arbedeyle üye yapıyor’ algısı yaratmak” diye konuşan Öner şu tabirleri kullandı:
“Birinci hedefleri, 31 Mart seçimleri akabinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinde oluşan demokratik ortamı baltalayarak, zorbalıkla, tehditle baskıyla korkutmayla biz işçilerin özgürce sendika seçme hakkımızı kullanmamızı engellemek. İkinci hedefleri ise, haber ve algı oyunları ile belediyede huzursuzluk karışıklık var algısı yaratarak, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Sayın İmamoğlu’nu siyasi olarak zora sokup yıpratma uğraşıdır.”
‘YÖNETİCİLER HAK-İŞ İÇİN SEFERBER’
Öner açıklamanın devamında şu tabirleri kullandı:
“Bundan yaklaşık 10 sene evvel işimizle, aşımızla, çoluk çocuğumuzun geleceğiyle tehdit edilerek; patron baskısıyla Hak-İş/Hizmet-İş’e üye olmaya zorlandık. Tıpkı son seçim yenilemesi öncesi olduğu üzere, tüm belediye çalışanları amirlerin yasadışı buyruklarıyla Hak-İş’e bağlı yapılara zorla üye yapılmak istendik. Ancak bizler yalnızca telefon bildirisi almadık. Belediye-İş’ten istifa etmeyen, yandaş Hak-İş/Hizmet-İş’e geçmeyen arkadaşlarımız sürgünlere gönderildi. İşten çıkarıldı. Her türlü baskıyı gördük. Bizlerin anayasal ve yasal sendika seçme hakkı çiğnendi, hata işlenerek her türlü zorbalıkla istifaya zorlandık. Yapılan tehdit ve baskı karşısında ‘Anayasal sendika seçme hakkımıza müdahale ediliyor, bu yasadışı baskıyı durdurun’ davetimize karşın tüm kurumlar bizi görmezden geldi. Bugün Hak-İş için seferber olan yöneticiler, o gün bizlere yapılan zulümlere sessiz kaldılar. Bugün algı operasyonun aparatı olan yandaş kanallar, o gün o zulmü yapanları alkışlıyorlardı. Baskının her türlüsünü, zorbalığın daniskasını, yandaşlığın bin bir çeşidini yapanlar; bugün utanmadan sıkılmadan, bizlerin özgürce sendika seçme tercihini karalamaya çalışıyorlar.”
