Erzurum’un Aziziye ilçesinde 25 Ocak günü florit madeni yüklü TIR’ın dorsesinde 17 çuval içinde 25 bin 834 taş kesimi biçimi verilmiş 1 ton 535 kilo eroin ele geçirildi. Türkiye’de tek seferde ele geçirilen en yüksek ölçü olan, 100 milyon TL kıymetindeki uyuşturucuyla irtibatlı 8 kuşkulu, İstanbul’da yapılan sinema üzere operasyonla yakalandı.
Erzurum’a getirilen şüpheliler, sorgularının akabinde adliyeye sevk edildi. Ortalarında ‘Dutifoalbar’ ve ‘Dayı’ kod isimli Mehmet Zeki Fidan’ın da bulunduğu 7 kuşkulu tutuklanarak, cezaevine koyuldu.
8 ŞÜPHELİYE 1314 YIL MAHPUS İSTENDİ
Cumhuriyet Savcısı Melih Yıldırım, soruşturma sonunda iddianameyi tamamlayarak, 7’si tutuklu 8 kuşkulu hakkında Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açtı. iddianamede, ‘uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ithal etme, cürüm işlemek maksadıyla örgüt kurma, üye olma’ kabahatlerinden örgüt önderi Mehmet Zeki Fidan ile yöneticiler Saruhan Öztürk, Ali Yıldırım ve Mahmut Mısır’ın 166 yıl 6’şar ay, örgüt üyeleri Hacı Karahan, Erdal Ergi, Ahmet Özdemir ile tutuksuz Mazlum Özdemir’in 162’şer yıl olmak üzere toplam 1314 yıl mahpusları istendi.
EROİNLERİN MADENE DÖNÜŞTÜRÜLMESİ İÇİN TÜRKİYE’DEN 2 KİŞİ GİTMİŞ
İran’dan uyuşturucuyu temin edip, eroin yüklü TIR’ların 2 ülke gümrüğünden problemsiz geçmesi için gerekli ödemeleri ve ayarlamaları yaptığı tespit edilen örgüt yöneticisi ‘Ateş’ kod isimli Mahmut Mısır, iddianamede itirafçı oldu. Mısır, örgüt ile ilgili ayrıntılı bilgiler verdiği tabirinde şöyle konuştu:
“Daha evvel ticaret ile uğraştım. İşler berbata gidince firmalarımı kapatıp, İran’da madencilik işine girdim. Florit denilen ve demir çelik kesiminde kullanılan madenin çıkartılması ve satışıyla ilgili çalışmaya başladım. Ali Yıldırım’ı 15 yıldır tanıyorum. Ali, İran’da depo kurdu. Benden ve piyasadan üç TIR dolusu florit madeni alıp, depoya yığdı. 2017 yılında bir gün habersiz Ali’ye ilişkin depoya gittim. İçeri girdiğimde Ali, ‘Muhtar’ denilen Enver isimli şahıs ile Türkiye’den getirildiklerini öğrendiğim, isimlerini bilmediğim iki kişi depodaydı. Kalıp halindeki eroini kırarak, florit madeninin boyutlarına emsal biçimde streç sinemaya sarıyorlardı. Ali ve Muhtar panik yaptı. Beni içeriye davet edip, konuşmak istediklerini söylediler. Konuşmak istemediğimi söyleyip, oradan ayrılmak istedim. Beni zorlayarak, Türkiye’den birileriyle telefonla görüştüreceklerini söylediler. Ali ve Muhtar, uyuşturucunun sahibinin farklı kişi olduğunu, Mehmet Bilgili’nin nakliye işiyle uğraştığını, yakalanmaları halinde herkesin başının belaya gireceğini anlattı. Mehmet Zeki Fidan ile telefonda görüştüm. Olayın bildiğim üzere olmadığını, çok büyük bir olay olduğunu, bu nedenle bunun öğrenilmesi halinde kendisi de dahil birçok kişinin başının belaya gireceğini söyleyip, üstü kapalı halde beni tehdit etti ve konuşmak için Türkiye’ye çağırdı.
Mehmet Zeki ve Ali, uyuşturucu gördüğümü, olayın duyulması halinde televizyonlarda izlediğim üzere benim yahut aile üyelerimin öldürüleceği tarafında tehditte bulundular.”
‘BUNU SEN İHBAR ETTİN, BUNUN HESABINI VERECEKSİN’
2017 yılında, deniz yoluyla Belçika’ya içerisinde uyuşturucu unsur olmayan florit madenini deneme amaçlı gönderdiklerini söz eden Mısır, itiraflarını şöyle sürdürdü:
“Bu denemeyi yaptıktan sonra, üç TIR dolusu florit madeninden kalan iki TIR materyalin içine uyuşturucu karıştırıp, gönderdiklerini öğrendim. Depoda gördüğüm gün hazırladıkları maden karışımlı 700 kilo eroini Belçika’ya sevk etmişler. Mehmet Zeki Fidan, uyuşturucunun ihbar üzerine Belçika gümrüğünde yakalandığını söyleyerek, beni ‘Bunu sen ihbar ettin, bunun hesabını vereceksin’ diye tehdit etti. Mehmet Zeki Fidan’ın kardeşi Can Fidan da Belçika’da uyuşturucu unsur işiyle uğraşıyordu. İhbarda bulunmadım ancak beni sorumlu tutuyorlardı. Ayrıyeten Belçika’da bu türlü bir yakalanma olayının olmadığını öğrendim. Fakat bu bireyler, 10 milyon Euro ziyan ettiklerini, bu nedenle TIR’la, Türkiye üzerinden mal göndereceklerini söylediler. Bu sevkiyat yapıldıktan sonra Mehmet Zeki Fidan ve Ali Yıldırım Belçika’ya gitti.”
‘İLK MERMİ İSABET ETMEDİ’
TIR sürücülerinin uyuşturucudan haberdar olmadığını bildiren Mahmut Mısır, 2018 yılında florit madeni içerisine karıştırılan uyuşturucu taşıyan TIR’ı, Mehmet Zeki Fidan ve Ali Yıldırım’ın Türkiye’ye gönderdiğini söyledi. Mısır, “TIR, bir müddet gümrükte takıldı. Bunun üzerine Ali, Ahmet’i aramış, Ahmet de ‘bugün yarın çıkacak’ diyerek, Ali’yi oyalamış. Ali beni aradı, buluştuk. Dragos’a gerçek gittiğimizi fark ettim. Mehmet Zeki Fidan, Dragos’ta oturduğu için ona gittiğimizi anlamıştım. Mehmet Zeki Fidan’ın konutuna yaklaştığımızda, Ali’ye durmasını söyleyip, araçtan indim. Bu esnada Mehmet Bilgili’nin, Almanya plakalı cipiyle geldiğini gördüm. Yanımızda durup, benden otomobile binmemi istedi. Otomobile bindiğim de hakaret ve tehditle karışık bağırmaya başladı. Beni darp etti. Kendimi yola attım. Yanındaki silahını çıkartıp, ateş etmeye başladı. Birinci mermi isabet etmedi. İkinci mermi sol ayağımın başparmağından girip, ayağımın art kısmından çıktı. Bağırmaya başladım. Bir kaç el daha ateş etti. Hiçbiri isabet etmedi. Daha sonra beni otomobile bindirip, bir restorana götürdüler. Ali, Mehmet Zeki ve Yaşar Sanır oturduk. Mehmet Zeki ve Ali, beni tehdit etmeye devam ederek TIR’ı gümrükten çıkarmam ve durumunu öğrenmem için Doğubayazıt’a gitmem gerektiğini söylediler. Beni, Ahmet Özdemir’i tanıdığım için zorladılar. Ayağım alçılı olmasına karşın İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan Erzurum’a uçakla gelip, taksiyle Doğubayazıt’a gittim ve Ahmet ile görüştüm. Doğubayazıt’a gittiğimde Ahmet, TIR’ın gümrükten çıktığını lakin florit madeninin tahlilinin yapılması sebebiyle bekletildiğini, tahlil sürecinin yaklaşık bir hafta sürdüğünü söyledi. Ben de TIR’ın fotoğraflarını çekip, Mehmet Zeki Fidan’a gönderdim. Kendisine durumu izah ettim. Erzurum’dan İstanbul’a uçak ile döndüm. 2018 yılı içerisinde yanlış hatırlamıyorsam dört yahut beş kez Mehmet Zeki Fidan ve takımı tarafından Türkiye’ye bu biçimde İran’dan uyuşturucu unsur sevkiyatı yapıldı” diye konuştu.
ÖRGÜT ŞEMASI DA YER ALDI
İddianamede, uyuşturucu ticareti yapan cürüm örgüütünün idare şeması da yer aldı. Şemada örgüt yönetcilerinin vazife yerleri ve sorumlulukları anlatıldı.
