Reuters – Epstein’in malvarlıının 577 milyon doları aştığı belirlenmişti
Amerikan medyası Jeffrey Epstein’in New York’ta tutulduğu cezaevinde intihar etmeden iki gün evvel bir vasiyet imzaladığına ait haberlere yer verdi.
Aralarında reşit olmayan kız çocuklarının da bulunduğu çok sayıda bireye cinsel tacizde bulunmak ve seks emelli insan kaçakçılığı yapmakla suçlanan Amerikalı milyarder Jeffrey Epstein, hakkındaki bayan ticareti suçlamalarından yargılanmayı bekliyordu.
Adli tabip, 10 Ağustos günü hücresinde meyyit bulunan 66 yaşındaki eski bankerin kendini asarak intihar ettiği sonucuna varmıştı.
Associated Press(AP) haber ajansı geçen hafta Epstein’in servetinin, mahkeme tarafından yapılan tespitlere nazaran 577 milyon doları aştığını bildirmişti. Lakin bu servetin kime kalacağı bildirilmemişti.
İlk olarak New York Post gazetesinde yer alan haberlere nazaran eski bankerin vefatından iki gün evvel imzaladığı vasiyet yeterince bu servet bir vakfa devrediliyor.
Gazetenin bir kopyasını yayımladığı 8 Ağustos tarihli vasiyetnameye nazaran Epstein’in serveti 1953 Vakfı ismindeki bir vakfa gidiyor.
Belgede vakfa giden bu servetten tek tek kimlerin yararlanacağı ise görünmüyor.
Reuters – Epstein’in malvarlıkları ortasında üzerindeki lüks yapılarıyla birlikte Karaip denizindeki Little St. James Adası da var
Epstein’in vasiyetnamede dökümü yapılan serveti 56 milyon dolar nakit, 14 milyon dolar sabit gelir getiren yatırımlar ve toplam 18 milyon dolar bedelindeki uçak, araba ve gemilerini de kapsıyor.
Eski bankerin sanat koleksiyonu, antika eşyaları ve başka bedelli eşyalarının ise bedel tepsitinin şimdi yapılmadığı kaydediliyor.
Epstein’den davacı bireylerden kimileri vefatından sonra tazminat almak için başvuracaklarını açıkladılar.
Neden mahpusa girdi?
New York’taki federal savcılar 2002-2005 yılları ortasında Epstein’in New York’taki meskeni ve Florida’daki malikanesinde ortalarında 14 yaşındaki kız çocuklarının da bulunduğu reşit olmayan şahıslarla para karşılığı cinsel alakaya girdiğine dair suçlamalar içeren iddianameyi geçen ay tekrar gündeme getirdi.
Epstein’e 2007’de de misal suçlamalar yöneltilmişti. Savcılıkla anlaşan ve fuhuş suçlamasını kabul eden Epstein, mümkün bir müebbet mahpus cezası yerine 13 ay mahpusa mahkum olmuştu.
Reuters – Kefaletle tahliye talebi reddedilmişti
Amerikan medyasına nazaran 6 Temmuz’da Epstein’ın malikanesinde yapılan aramada yüklü ölçüde nakit, çok sayıda pırlanta, ismine düzenlenmiş, ikamet yeri olarak Suudi Arabistan’ın göründüğü günü geçmiş bir uydurma pasaport ile yüzlerce genç bayanın cinsel içerikli fotoğrafları bulunmuştu.
Yeni suçlamaların akabinde Epstein New York’taki konutunda göz mahpusunda tutulmayı talep etti.
Yargıç bu talebi reddetti ve Epstein, Temmuz başında mahpusa girdi.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Epstein, hatalı bulunması halinde bu kere 45 yıl mahpus cezasına çarptırılabilecekti.
Güçlü bir etrafı vardı
Milyarder iş adamı Jeffrey Epstein, güçlü ve güçlü beşerlerle yeterli ilgileri olan bir isimdi.
ABD Lideri Donald Trump, eski ABD liderlerinden Bill Clinton ve İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth’in ortanca oğlu Prens Andrew bir devir arkadaşlık yaptığı isimler ortasında.
Getty Images – Jeffrey Epstein (solda) Donald Trump ile Florida’da (1997)
New York mecmuasında 2002 yılında yayımlanan bir profilde, Trump Epstein için, “Onunla birlikte vakit geçirmek çok eğlenceli” demiş ve eklemişti:
“Benim üzere hoş bayanları sevdiği ve bunların birçoklarının genç olduğu da söyleniyor.”
Ancak Trump, “12 ya da 15 yıl önce” arkadaşlıklarının bittiğini ve Jeffrey Epstein’ı çok da sevmediğini de eklemişti.
Prens Andrew tartışması
Diğer yandan Epstein’in vefatı akabinde İngiltere’de Prens Andrew’un eski bankerle, hakkındaki bir kısım suçlamalar ortaya çıktıktan sonra da dostluğunu sürdürdüğüne yönelik suçlamalar tekrar gündeme geldi ve hafta sonunda Buckingham sarayı bu bahiste resmi bir açıklama yapma gereksinimi duydu.
Açıklamada Prens Andrew’un “Jeffrey Epstein hakkındaki suçlamalarla ilgili haberler karşısında dehşete düştüğü” kaydedildi. Prensin insanların taciz edilmesini kınadığı, bu cins davranışları onaylamış, böylesi faaliyetlere katılmış ya da teşvik etmiş olabileceği yolundaki imaların ‘iğrenç’ olduğu da kaydedildi.
