24 Haziran 2018’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı seçimi için CHP tarafından aday gösterilen Muharrem İnce’den “adam kazandı” iletisine ait açıklama geldi.
“24 Haziran’da ferdî olarak başarılı olsak bile kaybeden taraftık” diyen İnce, “Neye dayanarak itiraz edecektik? 31 Mart’ta adayların tümünde ıslak imzalı tutanak vardı. Buradaki yanlışım yayınlanmayacağını düşünerek bir gazetecinin iletisine karşılık vermek oldu. Bu iletileşme yayınlandığında çıkıp sonraki gün öğle yaptığım açıklamayı orada yapmalıydım. Her ne olursa olsun 24 Haziran’dan ders çıkarılmışsa bu da düzgün bir şeydir!” sözünü kullandı.
Muharrem İnce’nin Sözcü’den Hasret Gürses’e yaptığı açıklamlar şöyle:
‘MİLLET İTTİFAKI BAŞARMIŞTIR’
– CHP seçimlerin kazanan partisi oldu…
Unutmayalım ki “Millet İttifakı” başarmıştır. İttifakı dikkate almadan yapılacak tahliller yanlış olur. Sayın Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, büyük muvaffakiyet gösterdiler. Tehdit edildiler, iftiralara maruz bırakıldılar. Alınlarının akıyla, o süreçten çıktılar. AKP ve MHP ittifakı, parlamenter sisteme dönme taleplerine kulakları tıkar ve bugünkü üzere devam ederse, önümüzdeki seçimlerde 2002’de partilerinin yaşadığı çok sert düşüşü yaşarlar.
– Nasıl mesela?
AK Parti, parti olma özelliğini kaybetti. Yaşanan ekonomik kriz, dış siyasetteki sıkışmışlık, içerideki toplumsal kutuplaşma, adaletsizlik ve eşitsizlik üzerine şurası toplumsal hayat Türkiye’yi siyasette yine yapılanmaya zorluyor. Alttan üste yanlışsız, yeni bir siyaset anlayışı gelişiyor, gençler bunu sahiplenmiş durumda. Geleceklerine itimatla bakmak istiyorlar. Ülkede hengame istemiyorlar. 24 Haziran’da benimle, 31 Mart’ta İmamoğlu ile kendilerini söz ettiler.
‘BAŞARININ SIRRI KENDİSİDİR’
– İmamoğlu’nun muvaffakiyetinin sırrı nedir?
– Herkes 31 Mart akşamı ile 24 Haziran akşamını karşılaştırdı…
Cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye genelinde yapılan bir seçimdi. Yalnızca Cumhurbaşkanı adayları değil, partiler de milletvekili seçimi için yarıştı. Muhalefet ittifak yapmadı, kendi adaylarıyla girdi. Yüzde 30.6 benim, hasebiyle CHP’nin aldığı oydur. 31 Mart’ta alınan oylar ise ittifakın oylarıdır. O seçimde halkla muhatap olan cumhurbaşkanı adayıyla, asıl işi yürüten örgüt ortasında organik bağ yoktu. 31 Mart’ta, adaylar tıpkı vakitte sandık örgütlenmesini de kendileri kurdular. Güzel de yaptılar! 24 Haziran’da sonuçlarla ilgili bilgi akışı genel merkez tarafından yapıldı. 31 Mart’ta bu yapılmadı. Zira örgüt, adayın emrindeydi.
– Herkesin eleştirdiği o gece kaybolmanız oldu…
24 Haziran’da şahsî olarak başarılı olsak bile kaybeden taraftık. Neye dayanarak itiraz edecektik? 31 Mart’ta adayların tümünde ıslak imzalı tutanak vardı. Buradaki yanılgım yayınlanmayacağını düşünerek bir gazetecinin iletisine karşılık vermek oldu. Bu iletileşme yayınlandığında çıkıp sonraki gün öğle yaptığım açıklamayı orada yapmalıydım. Her ne olursa olsun 24 Haziran’dan ders çıkarılmışsa bu da uygun bir şeydir!
