İstanbul Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılıkla Gayret Şube Müdürlüğü (KOM) tarafından yürütülen çalışmalarda 2019 yılının birinci 6 ayında 17 bin 234 litre kaçak içki, 95 bin 859 adet içki şişesi, 4 milyon 683 bin 672 adet etiket ve toplamda 439 bin 912 TAPDK bandrolü ve yabancı bandrol ele geçirildi. Yapılan çalışmalarda ise 167 kuşkulu yakalandı. Şüphelilerden 15’i yabancı asıllı olmak üzere 39 kişi tutuklandı. Bilhassa yaz aylarında artış gösteren zehirlenmeler, yasal olmayan usullerle üretilen metil alkol içerikli düzmece içkiler sebebiyle yaşanıyor. Son vakitlerde metil alkol sebebiyle ölümlerin artması da metil alkolle üretilen düzmece içkilerin tehlikesini bir kere daha gözler önüne serdi. Odun talaşının distile edilmesi ile elde edilen metil alkol daha çok sanayide boya inceltici, teksir makine sıvısı, antifriz, cam temizleyici üzere hususların imalinde kullanılıyor.
AYIRT ETME İHTİMALİ YOK
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasotik Toksikoloji Anabilim Kısmı Lideri ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Aydın sayının bu kadar artmasının ve ani mevtle sonuçlanmasının sebebinin metil alkolün rastgele bir biçimde ayırt edilememesi olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Aydın “Sahte içki zehirlenmesindeki en değerli faktör yapıldığı yerin hijyeni ve koşullarından fazla kullanılan alkol. Alkollü içecekler etil alkolle hazırlanır. Lakin uydurma içkilerin üretiminde kullanılan alkol ise metil alkoldür. Son derece zehirli, ölümcül bir unsur. Alkolün tesiri ister etil, ister metil olsun bir sarhoşlukla başlar. Derecesine ve içtiği içkinin ölçüsüne nazaran artan halde sarhoşluk devam eder. Etil alkol içildiği vakit kişi sarhoşluk yaşar ve geçer. Ancak içerisinde metil alkol bulunan bir içki içildiği vakit şahısta yaptığı tesirler zehirlenme belirtilerine götürür. Birinci olarak kişi içki içmeye başladıktan sonraki sarhoşlukla bir arada görme bulanıklığı meydana gelir. Beşerler sarhoşken de bulanık görmeye başlar. Bu bulanıklığın içindeki geçersiz içkinden mi yoksa alkolden mi kaynaklandığını bilemez. Hasebiyle kişinin “ben içittiğimi anlarım” deme ihtimali yoktur. Asıl tehlike burada işte fark etme ihtimali yok. Zati fark edildiği anda da iş işten geçmiş oluyor.” diye konuştu. Laboratuvar ortamında test edilip onaylanmamış hiçbir alkolün garantisi olmadığı üzere metil alkol koku, renk, tat üzere fiziki özelliklerinden de ayırt edilemediğini vurgulayan Prof. Dr. Ahmet Aydın, metil alkolün safının bir çay bardağının dem ölçüsü kadarı içilmesinin mevte kadar götürdüğünü lisana getirdi.
KUSMAK TAHLİL DEĞİL
Şahısların metil alkol zehirlenmesi yaşadıklarını anladıkları anda derhal bir sıhhat kuruluşuna gitmesini tavsiye eden Prof. Dr. Aydın, “Bu durumu birinci olarak masada fark ettiklerinde derhal bir sıhhat kuruluşuna gitmeleri lazım. Kusma ile bir değişiklik olmaz. Zira içki artık kana karışmış durumda. Alkolün mideden kana karışması çok süratli, bu yüzden kusma ile bir değişiklik olmaz. Kana karışan bir hususun kendilerinin yapacağı müdahale ile tahlili olmaz.” diye konuştu.
İLK PANZEHİR YERLİ VE MİLLİ
Metil alkol zehirlenmesinde erken teşhisin hayat kurtardığını ve panzehrinin bulunduğunu tabir eden Prof. Dr. Aydın, birinci panzehri de kendisi ve takımıyla hazırladığını lisana getirdi. Prof. Dr. Aydın, “1995 yılında birinci kere metil alkol zehirlenmesiyle karşılaştım. Daha evvel vazife yerim olan Gülhane Askeri Tıp Akademisi’ndeki (GATA) tesiste panzehirini hazırladık. Şu an hala o üretilen panzehir kullanılıyor. Yerli ve ulusal bir eser oluşturduk. Yurtdışına muhtaç olmadan bu eseri kendi imkanlarımızla bu çözeltiyi sunduk.” dedi.
