ReutersCarola Rackete
Akdeniz’i aşarak Avrupa’ya kaçmaya çalışan göçmenleri kurtarmak için çalışan sivil toplum kuruluşu Sea Watch ve kuruluşa ilişkin geminin kaptanı Carola Rackete, son günlerde İtalya ile yaşadıkları kriz nedeniyle kamuoyunu böldü. İtalya’nın kara sularına girme yasağına uymayan Rackete bir kesim tarafından “kahraman”, karşıları tarafından ise maddelere saygısız bir “suçlu” olarak niteleniyor.
53 göçmeni kurtaran geminin inançlı bir liman açılması talebi 2 hafta boyunca cevapsız kalınca kaptan Rackete müsaadesiz olarak İtalyan kara sularına girmiş ve Lampedusa limanına yanaşmıştı. Bu hareketi nedeniyle gözaltına alınarak mesken hapsine konulan Rackete, İtalya ve Avrupa’da şiddetli tartışmaların odağına yerleşti.
Bir cephede Rackete’yi yasa dışı göçe ve hasebiyle insan kaçakçılarına yardımla suçlayan, ona “kanun tanımaz”, “suçlu” diyenler; başka cephede ise Avrupa ülkelerinin göç sorununda ihmal ettikleri sorumluluğu cesurca üstlenen ve “yanlış pasaportla” doğan insanların denizde can vermesine gözlerini kapamayı reddeden bir çağdaş vakit kahramanı görenler…
Bir yanda, müsaadesiz yanaştığı Lampedusa limanında ona hakaretler yağdıran, “Umarım bu siyahların tecavüzüne uğrarsın” çığlıkları atan bir güruh. Başka yanda ise ona neredeyse ilan-ı aşk eden, muktedirlerin maddelerine itaat etmek yerine vicdanını dinlemesi nedeniyle Antigone’ye benzeten hayranları.
“Rackete bir hatalı mu, kahraman mı” tartışmasına kendisi ve Sea Watch yetkilileri ise, aslında kaptanın yaptığının deniz hukuku ve memleketler arası mutabakatlara uymaktan ibaret olduğunu söyleyerek cevap veriyor.
Rackete, gemideki göçmenlerin intihar teşebbüsünde bulunmasından kaygı ettiği için İtalya müsaade vermese de limana yanaşmaya karar verdiğini açıkladı. Başta çok sağcı Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini olmak üzere İtalyan hükümeti ise Rackete’yi “korsanlık”, “kanun tanımazlık” ve “savaş hareketinde bulunmakla” suçluyor.
La Capitana, Vilayet Capitano’ya karşı
Göç tersi, popülist partilerin Avrupa’da güç kazandığı bir periyotta Rackete bu akıma direnenler için kahraman düzeyine yükseldi. İtalya’da destekçileri tarafından “Il Capitano” (erkek kaptan) olarak anılan sağ-popülist başkan Matteo Salvini’nin karşısına, 31 yaşındaki “La Capitana” (kadın kaptan) Carola Rackete dikildi.
Rackete hadisesi, göç zıddı popülist hükümet ile muhalefet ortasındaki çatışmayı da tepeye taşıdı. Sol muhalefet partilerinin temsilcileri Rackete’ye takviye için Sea Watch gemisine çıkarak göçmenlerle birlikte sabahladı.
10 yıla kadar mahpus cezasıyla karşı karşıya olan Rackete’nin savunma masrafları ve Sea Watch örgütüne yönelik muhtemel yardımlar için İtalya ve Almanya’da başlatılan kampanyalarda yüz binlerce Euro bağış toplandı.
AFP
“Zengin bir ülkede, hakikat pasaportla doğdum”
31 yaşındaki Alman vatandaşı Carola Rackete, Akdeniz’de göçmen kurtarma çalışmalarına nasıl giriştiğini şöyle anlatmıştı:
“Benim hayatım kolay oldu. 3 üniversiteye gittim, 23 yaşında mezun oldum. Beyazım, Alman’ım, varlıklı bir ülkede ve hakikat pasaportla doğdum. Bunu fark ettiğimde, benimle birebir fırsatlara sahip olmayanlara yardım etmenin ahlaki zorunluluğunu hissettim.”
Almanya’nın Preetz kasabasında doğan Rackete, Almanya’daki Jade Üniversitesi’nde deniz bilimleri eğitimi almış ve İngiltere’deki Edge Hill Üniversitesi’nde yüksek lisans yapmış. Anadili Almanca’nın yanı sıra İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca da biliyor.
Albatroslarla ilgili yüksek lisans tezi yazan, Rusya’ya bağlı Kamchatka Yarımadası’ndaki doğal parkta gönüllülük yapan Rackete, Sea Watch örgütüne katılarak Akdeniz’e açılmadan evvel Kuzey ve Güney Kutupları’nda da gemilerde misyon yapmış.
Getty ImagesSea Watch gemisinin kaptanı Carola Rackete, konut hapsine kondu
23 yaşında Kuzey Kutbu’nda bir buz kıran gemisinde çalışmaya başlayan Rackete 28 yaşında da Britanya Antarktik Araştırması Kurumu’nda Güney Kutup bölgesinde misyon almış.
Rackete, İtalyan La Repubblica gazetesinde yayımlanan mülakatında kutuplarda buz kıran gemilerde vazife yaparken bile İtalya ile yaşadığı kasvet kadar güç bir durumla karşılaşmadığını söylemişti.
Rackete birebir mülakatta, birinci yurtdışı gezisini yaptığı Güney Amerika’da gördüklerinden etkilenerek adaletsizlik ve eşitliksizlikle çaba etmeye karar verdiğini söylemiş ve eklemişti:
“Sesi ve gücü olmayanlar için bir şeyler yapmalıydım.”
