Türkiye Muharrirler Sendikası (TYS), 2 Temmuz 1993 yılında Madımak Oteli’nde yaşanan Sivas Katliamı’yla ilgili açıklama paylaştı.
26 yıl evvel bugün…
33 muharrir, ozan ve düşünürün öldürüldüğü katliamı “Er Razî, El Kındî ve Bruno’dan 2 Temmuz 1993 Sivas’a…” başlıklı açıklamasıyla anan TYS, açıklamada şu sözleri kullandı: “2 Temmuz 1993’te Sivas’ta insanlarımızın dinci bağnazlık ve kinle yakılmasının üzerinden yirmi altı yıl geçti. Yirmi altı yıldır her 2 Temmuz’da bu ‘katliamın’ bir tarihinin olduğunu, o gün orada başlamadığını ve orada bitmeyeceğini söyledik.
Çünkü biliyoruz ki siyasi iktidar ile din bağları, iktidarın sürdürülmesi için ‘araçsallaştırıldığında’ o toplumu geliştirecek fikir özgürlüğünün önüne her türlü mani çıkarılır.
Çünkü biliyoruz ki bugün din ve ve siyasal iktidarı elinde tutanların yeri geldiğinde gururla anlattıkları, yalnızca iki yüz yıl sürebilen İslam aydınlanmasının kıymetli filozoflarından Er Razî’nin başına sultan kitapla vurmuş ve gözlerini kör etmişti. El Kindî altmış yaşından sonra kamçılatılmış, İbni Sina ömrü boyunca gizlenerek o ülkeden bu ülkeye kaçmak zorunda kalmıştı.
Çünkü biliyoruz ki siyaset ve din işleri birbirinden ayrılmadan evvel bütün Avrupa’nın gece göğünü; cadı diyerek yakılan bayanların, Tanrı’nın yeryüzündeki temsilcisini sorguluyor diyerek yakılan düşünürlerin alevleri aydınlatmıştı.
Çünkü biliyoruz ki sultanları, padişahları, buyrukları, hükümdarları, iktidar sahiplerini bu kadar korkutan özgür ve bağımsız fikirdir.”
‘Yakın’ diyen sesi tanıdık…
Yaptığı açıklamada, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıyı ve Kılıçdaroğlu’nun sığındığı konutu göstererek “Yakın” diye bağıran sesi hatırlatan TYS şunları söyledi: “Er Razî’ler, El Kindî’ler, Bruno’lar bilincimizdeyken 2 Temmuz 1993’e geldiğimizde orada bize yaşatılan kıyımı bu yüzden çabucak tanıdık. Bu ülkenin muhalefet başkanına saldıran güruh, insanların sığındığı meskeni, ‘Yakın’ diye bağırdığında bu sesin sahibini de çabucak tanıdık. Ve işsiz ve aç kalan fakir vücutların kendilerini devletin kurumları önünde ateşe vermesinin manasını çabucak anladık.
Bugün, 2 Temmuz 1993’ü anarken bütün bu tarihi tanıklığımızın şuuruyla hareket ediyoruz. Bu nedenle daima; din ve dünya işlerinin ayrılmasını, insanın varlık nedeni olan toplumsal eşitliği, vicdan özgürlüğünü, tam ve mutlak demokrasiyi, insanların dinleri, milliyetleri, cinsiyetleri yüzünden ayırıma uğramadığı bir dünyayı kuracağız, kurmalıyız diyoruz.”
TYS, her yıl olduğu üzere bu yıl da, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda, saat 11.00’de Asım Bezirci ve Rıfat Ilgaz’ın mezarları başında bir anma aktifliği yapacak.
