İstanbul seçiminde alınan ağır mağlubiyetin akabinde parti içinde “değişim” taleplerinin yükseldiği AKP’de, seçim sonrası hareketlenen Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu etrafında gelişen yeni oluşum çalışmaları dikkatle izleniyor. Parti yöneticileri her ne kadar “parti kursalar da başarılı olamazlar” dese de bilhassa Babacan’ın kuracağı partinin AKP’ye tesirinin olup olmayacağı kestirilmeye çalışılıyor. Baş başa yaptığı görüşmede partide kalması için Babacan’ı ikna edemeyen Erdoğan’ın bu takıma yakın duran eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in aracılarla nabzını yokladığı, lakin bir sonuç alamadığı öğrenildi.
AKP’de 23 Haziran seçim sonuçlarıyla ilgili değerlendirmelerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yurtdışı seyahatinin akabinde daha kapsamlı biçimde sürmesi beklenirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim sonrasında “sırtlarından hançerlemekle” suçladığı Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu takımının çalışmaları da yakından takip ediliyor. Abdullah Gül’ün dayanağıyla parti kurma hazırlıklarını sürdüren Ali Babacan’ın Erdoğan’la baş başa yaptığı görüşmede parti kuruculuğundan ayrılmak istediğini bildirmesi, parti kulislerinde, “Babacan, partiden de ayrılacağını söylediğine nazaran resmi olarak çalışmaları başlatmış görünüyor” biçiminde yorumlandı. Bu türlü bir partinin partiye ne kadar ziyan verebileceği, tesirinin ne olacağı, milletvekili koparıp koparamayacağına ait değerlendirmeler yapılırken, parti idaresinde daha çok “Parti kursalar da başarılı olamazlar” söylemi hâkim olmasına rağmen 23 Haziran’da seçmenin verdiği bildiri da dikkate alınarak çok da hafife alınmaması gerektiği lisana getiriliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu görüşmede evvelki yıllarda yeni parti kuranların olduğu, lakin başarılı olamadıklarını anımsatarak Babacan’dan partide kalmasını istemesi, muhtemel yeni bir partinin ciddiye alındığı, “partide kal” ikazıyla da gelecekte tabanda oluşabilecek külfetlere karşı “Partide kalmaları için uğraş gösterdik” denilerek genel merkezin suçlanmasına karşı tedbir olarak nitelendiriliyor. Babacan’ın parti kurması durumunda AKP’den milletvekili geçişi olmayacağı savunulurken, Babacan kanadında ise küme sayısına ulaşılabileceği tarafında görüş lisana getiriliyor. Yeni oluşumlarla ilgili hareketlilik sürerken, parti içinde yeni sistemdeki aksaklıkların giderilmesiyle ilgili çalışmaların fırsata çevirilmesi, bir halde kırılan ya da küstürülen eski bakan ve yöneticilere iktidarda vazife verilmesi istikametinde değerlendirmeler yapılıyor. Birtakım parti yöneticileri, “dışarıdan bakan” modelinde yaşanan dertler nedeniyle muhtemel bir kabine revizyonunda milletvekillerinin bakan yapılması yerine tecrübeli eski isimlere yer verilebileceğini belirterek Ali Babacan ve eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i örnek gösteriyor.
Ancak partinin kapıları açılsa bile bu isimlerin artık verilecek misyonları kabul etmeyeceği görüşü de lisana getiriliyor.
Davutoğlu süreci bekliyor
Ramazan ayı boyunca iftar programlarıyla parti siyasetleriyle ilgili tenkit ve tekliflerini lisana getiren eski Başbakan Ahmet Davutoğlu da çalışmalarını sürdürüyor. Davutoğlu’nun bayramda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bayramlaşmak için aradığı belirtilirken, görüşmede karşılıklı birtakım tenkitlerin lisana getirilmesi üzerine Davutoğlu’nun bayramdan sonra etraflıca görüşme teklifinde bulunarak açık kapı bıraktığı, fakat Erdoğan’dan bugüne kadar rastgele bir talep gelmediği kaydediliyor. Davutoğlu’na yakın kaynaklar, partideki sistemsel meselelerin çözülmediği sürece bir sonuç alınamayacağını belirterek, “Sayın Davutoğlu partinin daha düzgün olması için ihtarlarını sürdürüyor. Yaptığı çalışmalar bir partileşme sürecine masraf mi, bunun takvimi nasıl olur, bunlar daima partide bir değişim olup olmayacağına bağlı” görüşünü lisana getiriyor. Davutoğlu’nun, AKP’de beklediği değişimlerle ilgili ümidini kesmesi durumunda sonbaharda yeni bir durum değerlendirmesi yaparak yol haritasını belirlemesi bekleniyor.
